Abdullah bin Menâzil
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 12 Mart 2006
Abdullah bin Menâzil hazretleri Hamdun Kassâr’ın derslerinde ve sohbetlerinde yetişip zâhir, bâtın, açık ve gizli ilimlerde âlim oldu. Tasavvufta yüksek haller, fazîletler sâhibi ve hadîs ilminde derin âlim idi. Pek çok hadîs-i şerîf dinlemiş ve yazmıştır.
Abdullah bin Menâzil hazretleri buyurdu ki:
“İnsanlar edebe, ilimden çok daha fazla muhtaçtır.”
Ömer bin Abdülazîz
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 11 Mart 2006
Ömer bin Abdülazîz hazretleri, halîfeliği sırasında, dîne sokulan bid’atleri ortadan kaldırıp, unutulmuş sünnetleri meydana çıkardı. Hadîs-i şerîfleri tasnif ettirdi. Ehl-i beyte dil uzatanların çirkin hareketine mânî olarak, son verdi. Bu uygulamaları, Ömer bin Abdülazîz’i “müceddid”, “İkinci Ömer” ve “Beşinci Halife” unvanına kavuşturmuştur. İki sene beş aydan fazla sürmemiş olan Hilafeti esnasında, içte ve dışta fevkalade hayırlı işler yapmıştır.
Ebû Süleymân Dârânî
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 10 Mart 2006
Ebû Süleymân Dârânî hazretleri Şam’da yetişen büyük velîlerdendir. Sekizinci ve dokuzuncu yüzyıllarda yaşamıştır. Doğum târihi bilinmemektedir. Şam’da vefât etti. Kabri, Dârân köyündedir... Şam’da bulunan âlimlerin ve velî zâtların meclislerine devâm eden Ebû Süleymân Dârânî hazretleri ilimde ilerlediği gibi, tasavvuf yolunda da büyük mesâfe katetti, yüksek derecelere kavuştu. İbrâhim bin Edhem hazretleriyle görüşüp sohbetinde bulundu. Şakîk-i Belhî, Mârûf-ı Kerhî, Ahmed bin Âsım el-Antâkî, Sırrî-yi Sekâtî ve Hâris el-Muhâsibî gibi büyük velîlerle sohbette bulundu.
Hazreti Mevlânâ
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 09 Mart 2006
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, büyük bir velî idi. Onun; Müslümanların haricindekileri de kendisine hayran bırakan merhameti, insan sevgisi, tevâzuu, gönül okşayıcılığı gibi üstün vasıfları, İslâm dîninin emrettiği güzel ahlâkından bâzı nümûnelerdir. Hazreti Mevlânâ’yı yalnız bir mütefekkir, şâir gibi düşünmek çok yanlıştır. O, tasavvuf deryâsına dalmış bir Hak âşığıdır. İlmi, teşbihleri, sözleri ve nasîhatleri bu deryâdan saçılan hikmet damlalarıdır.
Abdullah ibni Mübârek
Meşhurların Son Sözleri
Çarşamba, 08 Mart 2006
Abdullah ibni Mübârek, Emevî halîfelerinden Hişâm bin Abdülmelik devrinde 736 (H.118) yılında Merv’de doğdu. 797 (H.181) senesi bir gazâ dönüşü, Bağdâd yakınlarındaki Hît adlı yerde vefât etti. Türk asıllıdır... İlk tahsîlini, Merv’de yapan Abdullah ibni Mübârek tahsîl için Bağdâd, Basra, Hicaz, Yemen, Mısır, Şam gibi ilim merkezlerine gitti. Bağdâd’da büyük âlimler ve evliyâ ile görüştü. Onların ders ve sohbetlerinden faydalandı...
Sehl-i Tüsteri
Meşhurların Son Sözleri
Salı, 07 Mart 2006
Sehl bin Abdullah Tüsterî, evliyanın büyüklerindendir. 815 (H. 200) senesinde dünyaya geldi ve 896 (H. 283)’da Basra’da vefat etti. Sehl bin Abdullah, daha küçükken önce annesi sonra da babası vefât etti. Babası vefât edeceğinde Sehl’i dayısına emânet edip bakıp gözetmesini söyledi. Evliyâ bir zât olan Muhammed bin Süvâr, onu güzel bir şekilde terbiye edip yetiştirdi. Sehl bin Abdullah, sonra Horasan’ı terk edip Bağdâd’a geldi. Bir rivâyette Ma’rûf-i Kerhî hazretlerinin hizmetine girdi. Hacca gidince orada evliyânın büyüklerinden Zünnûn-i Mısrî hazretlerini gördü ve ona talebe olmakla şereflendi. Küçük yaştan îtibâren hârikulâde hallere kavuştu. Tasavvuf ehlinin büyüklerinden olup zamanın gönül sultanı, hakikatin deliliydi...
İbn-i Sirin
Meşhurların Son Sözleri
Pazar, 05 Mart 2006
Büyük âlim İbn-i Sirin hazretlerinin annesi (Safiye Hatun), Hazret-i Ebûbekir’in azatlı kölesi, ablası (Hafsa Radıyallahü anha) ise sayılı muhaddislerden biridir. O da genç yaşlarda ilme sevdalanır ve Hazret-i Âişe, Zeyd bin Sabit, Hasen bin Ali, Ebu Hureyre, Abdullah bin Abbas, Cündeb bin Abdullah, Samira bin Cündeb, İmran bin Husayn, Huzeyfe bin el Yemani, Ebû Said-i Hudri ve Ebû’d-Derdâ’nın (aleyhimürrıdvan) sohbetlerinde yetişir. Özellikle Enes bin Malik’ten (Radıyallahü anh) çok istifade eder...
İbn-i Semmâk
Meşhurların Son Sözleri
Cumartesi, 04 Mart 2006
İbn-i Semmâk hazretleri, zamânının önde gelen âlimlerinden ilim ve edeb öğrendi. Hişam bin Urve, A’meş ve başkalarından hadîs dinledi ve bu ilimde mütehassıs oldu. Ma’rûf-u Kerhî hazretleri talebelerinin önde gelenlerindendir...
İbn-i Semmâk hazretleri bir ara Bağdâd’a gelip Halîfe Hârûn Reşîd ile görüştü ve ona nasîhatlerde bulundu. Bir gün; “Ey müminlerin emîri! Senin Allahü teâlânın huzûrunda bir yerin vardır. Ancak ilâhî huzurda duruşun bittikten sonra Cennet’e veya Cehennem’e gideceksin. Acaba senin yerin hangisi olacak?” buyurdu. Hârûn Reşîd bu sözleri duyunca kendini tutamayıp ağlamaya başladı.
Ebû Bekr bin İyâş
Meşhurların Son Sözleri
Cuma, 03 Mart 2006
Ebû Bekr bin İyâş, sâlih, fazîletli ve çok ibâdet eden bir zâttı. Fıkıh ilminde de geniş bilgiye sâhipti. Elli sene yumuşak yatakta yatmamıştı. Kur’ân-ı kerîmi çok okurdu.
Bişr bin Hâris hazretleri anlatır:
-Ebû Bekr bin İyâş’ın şöyle dediğini duydum: “Ey sağımda ve solumda bulunan Kirâmen kâtibîn melekleri, benim için, Allahü teâlâya duâ ediniz. Çünkü siz, Allahü teâlâya benden daha çok ve daha iyi itâat ediyorsunuz, emirlerine uyuyorsunuz...”
Ümeyye bin Ebî Salt
Meşhurların Son Sözleri
Perşembe, 02 Mart 2006
Ümeyye bin Ebî Salt, bir gün Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” huzûruna geldi. Göklerin ve yerlerin nasıl yaratıldığını, Peygamberlerin “aleyhimüsselâm” hâllerini bildiren ve Muhammed aleyhisselâmın methiyle biten bir kasîde söyledi. Resûlullah ona Tâhâ sûresini okudu. Ümeyye dinleyince, “bu insan sözü değildir” dedi. Fekat, “benim kardeşlerim vardır, onlar ile meşveret yapmadan bir iş yapmam” dedi. Resûlullah efendimiz “sana yazık olur, îmân et Müslümân ol, doğru yola gir” buyurdu. “Çok çabuk gelirim” diyerek devesine bindi ve süratle Şâm’a gitti...