Bize tövbeyi nasip eyle yâ Rabbî

Ebü's-Sırrî Sülemî hazretleri büyük velîlerdendir. Basra'da yaşadı. 839 (H.225) senesinde Basra'da vefât etti. Zamânının meşhûr âlim ve velîlerinden ilim öğrenip hadîs-i şerîf dinledi. Iraklılar ve Horasanlılar tarafından makbûl sayılan ve sevilen bir zâttı. Çok tesirli olan vaaz ve nasîhatleri dinleyenleri kendinden geçirirdi.

Halife Hârun Reşîd; "Sana bir soru soracağım. Cevâbın için de sana üç gün mühlet veriyorum. İnsanların en âlimi ve en câhili kimdir?" dedi. Ebü's-Sırrî Sülemî kalkıp dışarı çıktı, sonra yoldan geri dönüp geldi ve "Ey Emîr-ül-Müminîn, cevâbı dinleyiniz! İnsanların en âlimi tâat ve ibâdet ettiği hâlde korkan, en câhili de isyân ettiği hâlde emîn olandır" buyurdu.
Ebü's-Sırrî Sülemî, Kûfe'de bir gece ibâdet eden bir zâtın, Allahü teâlâya karşı şöyle duâ ettiğini bildirir:

"Ey Rabbim! İzzet ve celâlin hakkı için, günah işlerken sana muhâlefeti kasdetmedim. Nefsim beni aldattı. Şehvetim de buna yardımcı oldu. Senin, benim kusurlarımı gizlemen beni aldattı ve cehâletim sebebiyle sana isyân ettim ve hareketlerimle muhâlefette bulundum. Şimdi senin azâbından beni kim kurtaracak? Rahmetine nâil olamazsam bana kim yardım edecek? Kıyâmet gününde günahı olmayanlara 'geçin', günahı olanlara 'durunuz' dendiği vakit, hangi yüzle senin huzûruna çıkacağım. Acabâ şu iki fırkadan hangisi ile berâber olacağım? Yazıklar olsun bana ki, ömrüm uzadıkça günahlarım çoğalıyor. Bizlere tövbe eylemeyi nasip eyle yâ Rabbî!.."
Ebü'l-Hasan Şa'rânî şöyle anlatır:

Bir kerre Mansûr bin Ammâr'ı rüyâmda gördüm ve Allahü teâlâ sana nasıl muâmelede bulundu? diye sordum. Şöyle cevap verdi:

Bir ses duydum: "Ebü's-Sırrî Sülemî sen misin?" dedi. Evet yâ Rabbî dedim. Bir yandan dünyâya rağbet ederken, öbür yandan halkı dünyâdan soğutup zühde teşvik eden sen misin?" dedi. Evet böyle olmuştu yâ Rabbî! Fakat önce sana hamd ü senâ etmeden, sonra Peygamberlerine salât ve selâm getirmeden, üçüncü olarak da kullarına samîmî sûrette nasîhat etmeden, hiçbir sohbete başlamadım ve bitirmedim, dedim. Bunun üzerine Allahü teâlâ meleklerine "O doğru söyledi, onun için bir kürsü kurun, üzerine çıksın, dünyâda kullarım arasında şan ve şerefimin yüceliğini ilân ettiği gibi, bu defâ da meleklerim arasında şan ve şerefimin yüceliğini ilân etsin" buyurdu.

Toplam Görüntülenme: 89

Yayın tarihi: Perşembe, 02 Kasım 2023

Bunları okudunuz mu?