Hüseyin Hilmi Işık

(Rahmetullahi Aleyh)

Türkiye Gazetesi

e-Gazete (Bugün)

Türkiye Gazetesi

Bizim Sayfa (Bugün)

Toplam Ziyaretçi

16.449.863

Huzur Pınarı

Caliyet-ül Ekdar

Dinimiz İslam

Silsile-i Aliyye Büyükleri

Nasihatların Özü, Allah Adamları Ile Bulunmaktır

Ferdî Abdullah Efendi, Osmanlı âlimlerindendir. Manisa’nın Turgutlu kazâsında doğdu. İlim tahsilini İstanbul’da tamamladıktan sonra, Turgutlu’da müftîlik yapan Abdullah Efendi, hacca gittiğinde Mekke-i mükerremede, Müceddidiyye yolunun ve Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin halîfelerinin büyüklerinden olan Hindli Muhammed Can Efendi’ye talebe oldu. O büyük zâtın huzûrunda yetişerek kemâle geldikten sonra, icâzet ve hilâfet almakla şereflendi. Şeyhülislâm Ârif Hikmet Bey’in delaletiyle, İstanbul’da Fâtih civârında bulunan Emîr Buhârî Dergâhı şeyhliğine tayin edildi. Vefâtına kadar orada vazîfe yaptı. 1274 (m. 1857) senesinde İstanbul’da vefât etti. Bir sohbetinde şunları anlattı:

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

1001 Osmanlı Hikayesi

Tüm Yazılar

Şahidlerle İsbati Da Kafidir

Fatih, İstanbul'u fethettiği zaman, burada yaşayan Rumları öldürtmemiş ve onlara inanç serbestliği vererek Patriklerini bile görev de bırakmıştı. Fakat bir müddet sonra eski Bizanslılardan bazıları İstanbul'u yeniden ele geçirmek için Avrupa'da gizli anlaşmalar yapmışlardı. Bu durum üzerine zamanın padişahı Yavuz Sultan Selim, İstanbul'daki Rumların ya Müslüman olmaları veya şehri terketmeleri ni emretti. Vezirler, padişahtan çekindikleri için bu emir karşısında ağızlarını açamadılar. Fakat zamanın Müftisi Zembilli Ali Efendi'ye müracaat ettiler. Bunun üzerine Ali Efendi:

"Fatih İstanbul'u zaptedince Rumlara eman ve ferman vermiştir. Bu sebeple padişahın bu emrini yerine getirmek caiz değildir" dedi ve bu şekilde bir fetva yazarak Yavuz'a gönderdi. Padişah:

"Fermanı görelim!" diye itiraz etti. Zira bu ferman, bir yangında yok olmuştu. Buna karşılık Zembilli Ali Efendi: "Şahidlerle isbatı da kafidir" diyerek, bu fermanı gören yaşlı iki yeniçerinin şahidliği ile davayı Yavuz'un aleyhine neticelendirdi.

Vehbi Tülek

Buna Karişmak Bizim Vazifemizdir

Vehbi Tülek

Osmanli'nin Hatirasina

Vehbi Tülek

94 - Sultan Iii. Murad Ve Polonya Kralliği

Vehbi Tülek

Divan-ı Hümayun toplantı halindeydi. Cihan Padişahı III. Murad'da toplantıyı şeref lendirmişlerdi. Lalası Sadeddin Efendi sol tarafında oturuyorlardı...-Şu Vilayet-i Leh tahtının gene boşaldığını işittik. Tedbiriniz ne ola?...Padişah sualine ilk cevap Veziriazam'dan geldi:-Ferman Sultanımızındır Devletlûm...Yalnız şu hususu emen arzetmeliyim ki... bu taca erişmek için, Floransa Büyük Dukası ricada bulunur.-Yalnız o mu?-Hayır efendimiz...Velakin yıllık 1.000.000 Düka altını takdim ile arz-ı ubudiyyet eylemektedir. Hoca Sadeddin Efendi, Padişahtan izin aldıktan sonra:-Bu Düka cenapları, Alaman hanedanı mensuplarından değil mi?

7 Yaşinda Harbe Katildim

Vehbi Tülek

Amcazade Hüseyin Paşa

Vehbi Tülek

Sultan Iii. Selim Ve Kabakçi Mustafa

Vehbi Tülek

At Binenin, Kılıç Kuşananın Şah'ım!

Vehbi Tülek

Alman İmparatorunun İstanbul Ziyareti

Vehbi Tülek

Osmanoğullarinin Âkibeti Ne Olacak?

Vehbi Tülek

Elhamdülillah Muslumaniz

Vehbi Tülek

Yolumuzu Aydınlatanlar

TÜM YAZILAR

Yahudi Pehlivanı "merhab"ın Sonu

İslam askeri Hayber önlerine gelmişti... Bu arada Hazreti Ali'nin gözleri ağrıyordu. Resûlullah efendimiz okudu ve şifa bulması için Allahü teâlâya duâ etti. Hazreti Ali'nin gözlerinde bir ağrı sızı kalmadı...
Yahudilerin, "Merhab" adında yenilmez bir pehlivanları vardı. Nara atarak, mücahitlere şöyle seslendi:
-Hayber halkı iyi bilir ki, ben, gelip çatan harplerin tutuştuğu, kızıştığı zamanlarda, tepeden tırnağa kadar silâhlanmış, cesaret ve kahramanlığı denenmiş Merhab'ımdır. Ben, kükreyerek geldikleri zaman aslanları bile kâh mızrakla, kâh kılıçla vurup yere sermişimdir!..

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Mahmûd Sûfî Hazretleri

Vehbi Tülek

Mahmûd Sûfi hazretleri, Kuzey Irak'ta yetişen büyük velilerdendir. 1624 (H.1033) senesinde doğdu. 1673 (H.1084) senesi Musul'da vefât etti...
Mahmûd Sûfi hazretleri vefatından önce buyurdu ki:

Âşık Kâsım

Vehbi Tülek

Sarı Yâkub Hazretleri

Vehbi Tülek

Sarı Yâkub hazretleri, Konya velilerindendir. Aslen Karamanlı olup ilk tahsilinden sonra Molla Fenâri hazretlerine talebe olmuş, Çelebi Sultan Mehmed Han devrinin tanınmış ilim adamları arasına girmiştir. Konya'da kendi adıyla anılan mahalle ve câmii vardır. Kabri de kendi adını taşıyan mezarlıktadır.
Sarı Yâkub hazretleri, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:

Tevekkül Eden Kimse Cömert Olur

Vehbi Tülek

Sen Benden, Duâ Istemeyecek Misin?

Vehbi Tülek

Ayasofya'nın Duvarındaki Levha!..

Vehbi Tülek

Dört Türlü Zekât Malı Vardır

Vehbi Tülek

Günahı Ben Işledim Özrü Sen Diliyorsun

Vehbi Tülek

Üryânîzâde Esad Efendi

Vehbi Tülek

Dini Hikayeler

TÜM YAZILAR
Cimrilik Ve Nankörlüğün CezÂsi

Cimrilik Ve Nankörlüğün CezÂsi

Bağdad'ı kıtlık kırıp geçiriyordu. En çok da hamallar açlık çekiyordu. İçinde ekmek piştiği, sokağa kadar yayılan kokudan belli olan bir evin, kapısından seslendi hamalın biri:" Allah rızâsı için birazcık ekmek... Günlerdir lokma girmedi ağzımdan.Tandırın başındaki kadın, taze bir ekmeği kızına uzattı, "Ver şu adama" dedi. Kızcağız ekmeği verdi hamala. Hamalın sevinci târif edilemezdi. Evine doğru hızlandı. Kim bilir kaç günlük açlığını giderecekti! Tam bu sırada karşıdan gelen birinin sert ikâzı durdurdu onu:" Çabuk söyle, bu ekmeği hangi evden aldın?

Vehbi Tülek

Vehbi Tülek

Zalimlere Dersini Verdi!

Vehbi Tülek

Tüccarin Rüyasi

Vehbi Tülek

Sarik Ve Sakal

"encümen-i Bîzebân"

Mü'mine Ikram, Affa Sebebdir

Hizir Ve Gelin

Cennetlik Hanım Isteyen...

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

Namazini Ben Kildirayim

Vehbi Tülek

Başka Du Bilmez Misin?

Vehbi Tülek

Ya Kadîmü'l-ihsÂn İhsÂnüke'l-kadîm

Vehbi Tülek

Sizin Rizkinizdan Kesilmiş

Vehbi Tülek

Veliye Rastlamak İstiyorsan

Vehbi Tülek

İmanı Ona Kafidir

Vehbi Tülek