Usta terzi de :" Bismillah" deyip iki dizi üstüne gelir. Kumaşı söyle bir tahmin edip sındısını eline alır, Padişahın nasıl gönlünden geçerse işte tam öyle, mükemmel bir elbise biçer. Padişah överek ihsanlar eder. Terzi ihsanları alıp elbiseyi dikmeye gider. Nice zaman sonra, bir gün padişah gezmeye çıkar. Şehri dolaşırken bir oğlan çocuğunu o eşsiz kumaştan bir elbise ile görür. Padişah hayret ederek elbisenin aslını teftiş edip araştırır. Çocuğun, o elbisesini diken adamın oğlu olduğunu öğrenir. Terziyi getirtip: -Usta, bu elbisenin parçasını nerede buldun? Terzi: -Sultanım size dikilen elbisenin artan parçasıdır. Padişah: -Ya bizim terzi başı "Bu kumaştan bir kaftan çıkmaz" derdi. Sen hem tam çıkardın hem de oğluna kaftan yaptın, nasıl oldu? der. Terzi: -Sultanım onun oğlu büyüktü; kaftan çıkmaz demesi onun içindi, der.