BURAK REİS

Sultan II. Bayezid Han devri. Venediklilerle deniz savaşları yıllardır sürüyor. Kaptan-ı Derya Gedik Ahmet Paşa, Yunanistan’ın batısında bulunan, fakat Venediklilerin en önemli üslerinden biri olan İnebahtı kalesini denizden kuşattı. Donanmasının sancak fırkasına Kemal Reis, iskele fırkasına da Burak Reis kumanda ediyorlardı. Kale kumandanı Zoanomorti, teslim olması için gönderilen habere karşılık:-Venedik donanması neredeyse imdadımıza yetişir. Eğer bu donanmayı yenecek kadar güçlüyseniz, kaleyi size hemen teslim ederim, dedi.

Bu sırada yüzelli parçalık Venedik donanması Amiral Antonio Grimini kumandasında çıkageldi. Düşman borda düzeninde ilerlerken, Osmanlı donanması da hemen savaş düzenine girdi. Rüzgar, bizim istediğimiz yönde esiyordu. Bir anda yelkenler fora edildi. Burak Reis’in gemisi, çok büyük yelkenlere sahip olduğu için, bir anda rüzgara kapılıp hızlandı ve donanmadan ayrıldı. Bunu gören Venedikliler, Amiral Armeccio kumandasında dört gemiyle birlikte Burak Reis’i takip ettiler ve ona yetişip etrafını çevirdiler. Fakat Burak Reis’in topları isabetli atışlarıyla iki düşman gemisini tutuşturmuş, askerlerini denize dökmüştü. Bu durumu gören Amiral Lorendano gayet büyük kadırgası ve yanındaki bir kalyonla birlikte adamlarının yardımına koştu. Uzaktan top atışlarıyla Burak Reis’in hakkından gelemeyeceklerini anladık ları için, hızla onun üzerine gidip, iki taraftan rampa ettiler. İki taraf arasındaki güç dengesi arasında korkunç fark vardı. Burak Reis’in geisindeki yüz elli levende karşılık, ona rampa eden dört Venedik gemisin de toplam 2500 asker bulunuyordu. Bu durumda yapılacak fazla bir şey kalmıyordu. Burak Reis, ani bir karar vererek, kendisine hem iskele hem de sancak taraflarından rampa eden gemileri ateşe verdi. Bu, kendileri için de çok tehlikeliydi. Fakat çaresiz kalmışlardı. Bu sırada Burak Reis’in gür sesi işitildi; “Laçka!” bizimkiler, kendilerini düşman gemilerine bağlayan kancalardan kurtuldular. Aralarından sıyrılıp kurtulmak istiyorlardı. Fakat üç gemi birbirlerine öyle kenetlenmişlerdi ki, bir türlü aralarından sıyrılıp gidemediler. İşte tam bu sırada tüyleri diken diken eden bir çatırtı ve ardından gök gürültüsünü andıran bir gürültü duyuldu.Volkan fışkırır gibi bir ateş sütunu, koyu siyah dumanlar arasında göğe fışkırıyordu. Koca Burak Reis, çevresindeki düşman gemilerin den kurtulamayınca, alevler onun cephaneliğine kadar ilerlemiş ve Venediklilerle birlikte havaya uçmuştu. Gökyüzünde kafa, kol, bacak parçaları, yanan tahtalarla birlikte uçuyor ve boşlukta topaç gibi dönen insan vücutları gökten denize yağmur gibi iniyordu.Tüyleri diken diken eden bu manzarayı gören leventler, şehid düşen Burak Reis ve 150 arkadaşının intikamını almak için büyük bir hırsla Venedik gemilerine saldırdılar. Kısa bir zaman içinde koca Venedik donanması perişan vaziyette kaçmak zorunda kaldı. 300 yıldır yenilmez sanılan Venedikliler, Osmanlı leventlerine, bu ilk karşılaşmalarında mağlup olmuşlardı.

Toplam Görüntülenme: 1829

Yayın tarihi: Cuma, 29 Ekim 2004

Bunları okudunuz mu?