Hocanın yanında ukalâlık etme!

Abdürrahîm Merzifonî hazretleri, Sultan İkinci Murâd Han devri âlim ve velîlerinden olup, “Abdurrahîm-i Rûmî” olarak da bilinir. 1385-1390 (H.787-793) yılları arasında Merzifon’da doğduğu tahmin edilmektedir.

MERZİFON’DA MÜDERRİSLİK YAPTI
Abdürrahîm Merzifonî Mısır’da Şeyh Zeynüddîn-i Hafî ile buluşup ona candan bağlandı. Şeyh Zeynüddîn’le berâber Horasan’a hocasının memleketi olan Haf’a gitti... Hocası, kavuştuğu mânevî makamlara ve hâllere onu da çıkardıktan sonra icâzet, diploma verdi. Abdürrahîm hazretlerinin Merzifon’a gelmelerinden sonra İkinci Murâd Han, kendisinden, Çelebi Sultan Mehmed Medresesi’nde müderrislik yapmasını istedi. 1465 yılında vefâtına kadar pekçok talebe yetiştirdi. Abdürrahîm hazretlerinin mübârek kabirleri Merzifon’da Câmi-i Cedîd Mahallesi Eren Sokağındadır.
Bu mübarek zat, vefatından bir müddet evvel talebelerine yaptığı nasihatlerde buyurdu ki:
“Kim Allahü teâlânın ibâdeti ile bir saat meşgûl olursa, Allahü teâlâ ona rahmeti ile nazar eder.”
“İnsanların ahmak sınıfı, kendilerinin medh edilmesinden hoşlananlarıdır.”
“Tevekkül, bütün işlerinde Allahü teâlâya teslim olmak, başa gelen her şeyi O’ndan bilip katlanabilmektir.”

İLİM TALEP EDENLER...
“İlim isteyen ilk önce nefsini kötü ahlâk ve huylardan temizlemelidir. Çünkü ilim öğrenmek, kalbi îmar etmekle olur. Âzâların vazîfesi olan namaz, nasıl necâsetten temizlenmeden olmuyorsa, kalbin ilim ile tâmiri de, ancak kalbi her türlü kötü sıfat ve vasıflardan, fena huylardan temizledikten sonra olur. 
İkinci olarak dünyâ meşgûliyetlerinden alâkayı kesmelidir. Zîrâ dünyâ meşgalesi insanı ilimden alıkoyar. İnsan bir anda iki şeyle meşgûl olamaz. 
Üçüncü olarak hocaya karşı kibirli olmamalı ve ona ukalâlık etmemelidir. Bilhassa hastanın tabibe teslim olduğu gibi hocaya teslim olmak lazımdır. 
Dördüncü olarak ilmin başında ister bu ister öteki dünyâ için olsun âlimlerin ihtilaflarına kulak asmamalıdır. Çünkü bu zihni zorlar doğru düşünceden uzaklaştırır. Meseleler idrâk edilmez olur. 
Beşinci olarak, insanın okumaktan gâyesi kalbini kötü huylardan temizleyip, fazîletlerle süslemek, gelecekte ise Allahü teâlâya yakın olmak ve yakınlık mertebesine kavuşmak olmalıdır. Bilgisiyle; riyaset, servet, makam, düşük adamlarla mücâdele ve akranlarına üstünlük gâyesi göstermemelidir.”

Toplam Görüntülenme: 1058

Yayın tarihi: Pazartesi, 25 Ekim 2010

Bunları okudunuz mu?