Hz. Ali'ye düşman olan adamın sonu!

Hazret-i Ali, Hazret-i Fatıma ve çocuklarının herkes üzerinde hakları vardır. İnsanların en şereflileri Ehl-i beyttir. Onlara tazim, dinimizin emridir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

“ONU İNCİTEN BENİ İNCİTMİŞTİR...”
(Ali’yi seven, beni sevmiştir. Ona düşmanlık, bana düşmanlıktır. Onu inciten beni incitmiştir. Beni inciten de elbette Allahü teâlâyı incitmiş olur.)
(Ali’yi ancak mümin olan sever ve ona ancak münafık olan buğzeder.) 
(Ali’yi sevmek, ateşin odunu yaktığı gibi, Müslümanların günahını yok eder.)
(Ali’ye düşman olanın düşmanı Allah’tır.)
(İlim on kısımdır. Dokuzu Ali’de, biri diğer halktadır. O, bu biri de onlardan iyi bilir.)
(Ali’nin yüzüne bakmak ibadettir.)
(Ali’yi sevmek, iman, ona düşmanlık, nifak alametidir.)
(Ya Ali, bana, Harun’un Musa’ya yakınlığı gibisin. Yalnız benden sonra peygamberlik yoktur.)
(Ya Ali, Fatıma bana senden daha sevgilidir. Sen bana, ondan daha kıymetlisin.)
(Her şeyin bir kanadı vardır, bu ümmetin kolu kanadı da Ebu Bekir ve Ömer’dir. Her şeyin bir kalkanı vardır, bu ümmetin kalkanı da Ali’dir.)
(Ya Ali, senin sevdiğini sever, senin buğzettiğine buğzederim.)
(İmanın alametleri vardır. Birinci alameti Ali’yi sevmektir.)

MİNBERDEN DÜŞEREK ÖLDÜ!..
Hüseyin bin Alî “radıyallahü anhümâ” şöyle anlatmıştır: 
Medîne vâlîsi İbrâhîm bin Hişâm el-Mahzûmî, her cuma bizi minber etrâfında toplar ve hazret-i Ali hakkında yakışıksız sözler söylerdi. Yine bir cuma günü mescid dolu idi. Ben minberin yanında oturuyordum. Uyumuştum. Rü’yâmda Resûlullahın “sallallahü aleyhi ve sellem” kabrinin açıldığını gördüm. Bana “Ey Ebâ Abdüllah! Bu şahsın sözlerine üzülmüyor musun?” buyurdu. “Evet üzülüyorum” dedim. “Gözlerini aç da bak, Allahü teâlâ ona ne yapacak!” buyurdu. Gözlerimi açtım, yine hazret-i Ali “radıyallahü anh” hakkında uygunsuz sözler söylüyordu. Birdenbire minberden düşüp orada can verdi!..

Toplam Görüntülenme: 1216

Yayın tarihi: Perşembe, 05 Kasım 2009

Bunları okudunuz mu?