Amr bin Mürre el Cüheni

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 18 Ağustos 2010

Amr bin Mürre el Cüheni (radıyallahü anh), Eshâb-ı kiramdandır. Resûl-i ekrem “sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem” hazretleri ile beraber birçok gazalara katıldı. Onun vefatından sonra Şam’a yerleşti. Hazret-i Muaviye’nin (radıyallahü anh) halifeliği sırasında Şam’da vefat etti... 

Devamını oku...

Muhammed Küfrevi

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 17 Ağustos 2010

Muhammed Küfrevi hazretleri Siirt ilinin Küfre köyünden bir asır önce Bitlis’e gelerek yerleşmiştir. Bitlis’in Kızıl Mescit Mahallesinde ikamet eden Muhammed Küfrevi olgunluk, fazilet timsali olmuş, ilmiyle çevresinde şöhret kazanmıştır. Daha sonra Şemdinli’ye giderek Seyyid Tâhâ-i Hakkari hazretlerinin sohbetine devam etmiştir. Seyyid Tâhâ-i Hakkari ona hilafet vererek memleketi Bitlis’e göndermiştir...

Devamını oku...

Abdullah bin Hıdır ez-Zağbî

Meşhurların Son Sözleri

Pazar, 15 Ağustos 2010

Abdullah bin Hıdır ez-Zağbî, kerâmetleriyle meşhûr bir velîdir. Doğum târihi bilinmemektedir. 1900 (H.1318) senesinde vefât etti. Beyrut’ta yaşamıştır. Nesebi Seyyid Abdülkâdir Geylânî hazretlerine dayanır. Bu mübarek zatın çok tesirli sohbetleri vardır. Buyurdu ki:

Devamını oku...

Erbilli Es'ad Efendi

Meşhurların Son Sözleri

Cumartesi, 14 Ağustos 2010

Son devir âlimlerinden Es’ad Efendi, ömrü boyunca insanlara vaaz ve nasîhatlerde bulundu. Bir vaazında şöyle buyurdu:

Devamını oku...

Destîna Hâtun

Meşhurların Son Sözleri

Cuma, 13 Ağustos 2010

Destîna Hâtun, Konya’da yetişen evliyâ hanımlardandır. Mevleviye tarîkatının büyüklerinden. On yedinci yüzyılda yaşadı. Babası, Mevleviye tarîkatının ileri gelenlerinden Şeyh Muhammed’dir. Doğum târihi belli değildir...

Devamını oku...

Muhammed Es'ad Efendi

Meşhurların Son Sözleri

Perşembe, 12 Ağustos 2010

Muhammed Es’ad Efendi, Osmanlı Devleti zamânında yetişen âlimlerdendir. Aslen Arapkir’in Merdivenli köyündendir. 1789 (H.1204) senesinde İstanbul’da doğdu. 1848 (H.1264) senesinde, meclis-i meârif-i umûmiyye reisi iken, İstanbul’da vefât etti. Ayasofya Câmiinin yanında yaptırdığı kütüphânenin avlusuna defnedildi...

Devamını oku...

Hamîdüddîn Nâgûrî

Meşhurların Son Sözleri

Çarşamba, 11 Ağustos 2010

Hamîdüddîn Nâgûrî hazretleri, Muînüddîn-i Çeştî hazretlerinin talebelerinin büyüklerindendir. Aşere-i mübeşşereden Saîd bin Zeyd’in (radıyallahü anh) soyundandır. Hind âlimlerinin önde gelenlerindendi. Uzun bir ömür sürdü. Hâce Muînüddîn-i Çeştî’nin zamânından, Nizâmeddîn-i Evliyâ’nın zamânına kadar yaşamıştır. 1274 (H.673) yılında vefât etti. Kabri Nâgûr’dadır...

Devamını oku...

Ali el-Harîrî hazretleri

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 10 Ağustos 2010

Ali el-Harîrî hazretleri, Şam’da yetişen büyük velîlerdendir. Doğum târihi belli değildir. Havran’ın Büsr köyünden ve Benûz-Zeman denilen aşîrettendir. Hayatı hakkında fazla bir bilgi yoktur. 1247 (H.645) senesinde Şam’da vefât etti... 
Bu mübarek zatın da hikmetli sözleri çoktur. Sohbetlerinde buyurdu ki:

Devamını oku...

Eyyûb-i Sahtiyânî hazretleri

Meşhurların Son Sözleri

Salı, 10 Ağustos 2010

Eyyûb-i Sahtiyânî hazretleri, Tâbiînin büyüklerinden, hadîs ve fıkıh âlimlerinden olup, 685 (H.66 veya 67) senesinde Basra’da doğdu. 748 (H.131) senesinde tâûn hastalığından Basra’da vefât etti. Kabri oradadır. Eshâb-ı kirâmdan Enes bin Mâlik’i radıyallahü anh görüp onun sohbetinde bulundu. Ondan hadîs-i şerîf rivâyetinde bulundu. Hadîs ilminde hâfız idi. Yâni yüz bin hadîs-i şerîfi senetleriyle birlikte ezbere bilirdi. Rivâyet ettiği hadîs-i şerîflerden sekiz yüz kadarı meşhûr altı hadîs kitabı olan Kütüb-i Sitte’de yer almıştır...
Sohbetlerinde buyurdu ki:
“Kişi ancak şu iki hasletle üstün olur: Biri insanlardan bir şey beklememek, diğeri insanlardan gelen sıkıntılara katlanmaktır.”

Devamını oku...

Fâris bin Îsâ Bağdâdî

Meşhurların Son Sözleri

Pazartesi, 09 Ağustos 2010

Fâris bin Îsâ hazretleri, Bağdât’ta yetişen büyük velîlerdendir. Doğum tarihi belli değildir. 951 (H.340) senesinden sonra Semerkant’ta vefât etti... 
Bağdât’ta tahsile başlayan Fâris bin Îsâ Bağdâdî, sonra Horasan, Semerkant ve Merv’de zamanın büyük âlimlerinden ilim tahsil edip, tasavvuf yolunda ilerledi. Cüneyd-i Bağdâdî, Hallâc-ı Mensûr, Yûsuf bin Hüseyin, Ebü’l-Abbâs bin Atâ ve Hüseyin bin Muhammed onun hocaları arasındaydı. Hallâc-ı Mensûr’dan hilâfet aldı. Zünnûn-i Mısrî hazretlerinin pek kıymetli sözlerini rivâyet etti.
Fâris bin Îsâ hazretleri, çok ibâdet eder, pek güzel sözlerle insanlara doğru yolu anlatır. Onların din ve dünyâ saâdetine ulaşmaları için bütün gücüyle çalışırdı...

Devamını oku...