Mahmûd Zengenî hazretleri

Mahmûd Zengenî hazretleri, Kuzey Irak velîlerindendir. Bâbâniyye sülâlesindendir. 1717 (H.1130) târihinde Karadağ’da doğdu. 1800 (H.1215) târihinde Kerkük’te vefât etti... 
Bu mübarek zat, sohbetlerinde buyurdu ki: 

“Fesadın altı sebebi vardır: 1) Âhiret işindeki niyetin zayıflığı, 2) Bedenin şeytana esir olması, 3) Ecelin yakın olmasına rağmen uzun emelin gâlip gelmesi, 4) Kulun rızâsını Allahü teâlânın rızâsından önde tutmak, 5) Hevâ ve hevese uyup sünneti terk etmek, 6) Önce geçenlerin iyiliklerini söylemeyip kusurlarını araştırmak.” 
“Ben hiçbir zaman mîdemi doyurmadım. Çünkü ne zaman mîdemi dolduracak olsam, ya günaha düşerim veya günah işleme arzusuna kapılırım.” 
Şöyle anlatır: “Benî İsrâil’de yedi yüz sene Allahü teâlâya ibâdet eden bir âbid dâimâ; ‘Yâ Rabbî! Senin rızânı isterim!’ diyordu. O sırada peygamber olan Danyal aleyhisselâma vahiy geldi ki; (O âbide söyle, eğer göktekilerin ve yerdekilerin ibâdetini yapsa, yeri Cehennem’dir!..) Danyal aleyhisselâm bunu o âbide bildirdi. Bunu duyunca sevindi ve; ‘Ey Rabbimin hükmü! Ne hoşsun! Onun kazâsı hoş geldin!’ dedi. Sonra da; ‘Ey Allah’ın peygamberi! Yedi yüz yıl Hakk’ın rızâsını istedim. Onun mülkünde kendimi sivrisinekten aşağı kabûl ettim. Şimdi, Cehennem’in odunu olmaya lâyık olduğumu ve Onun rızâsının bunda bulunduğunu, yâni Cehennem’e gideceğimi anladım. Artık O’nun rızâsı olan yeri ister oldum’ dedi. Yine vahiy geldi ki: (Ey Danyal! O kuluma söyle, o benden râzı olunca, ben de ondan râzıyım. Onu Cennet ve Cemâlime lâyık eyledim.)” 

KENDİNİ?HESABA?ÇEK!.. 
“Kul hangi sebeple Cennet’e girer?” diye sorduklarında; “Beş şey ile: Eğrilik bulunmayan bir doğruluk, gevşeklik bulunmayan bir gayret, gizli âşikâr Allahü teâlâyı anmak (murâkabe etmek), yol hazırlığı yapıp, ölüme hazırlanarak, ölümü beklemek, hesâba çekilmeden önce kendini hesâba çekmek” buyurdu. 
“Allah korkusunun alâmeti nedir?” denilince; “Bu korkunun, diğer bütün korkulardan kişiyi emin kılmasıdır” cevâbını verdi. 
Mahmûd Zengenî hazretleri, vefatına yakın, “Kulun ihlâs sâhibi kimselerden olduğu nasıl belli olur?” diye sorduklarında; “Kendisini tam mânâsıyla ibâdete verip, insanların nazarında mertebe ve îtibârının silinmesini severek kabûl ettiği zaman” cevâbını verdi...

Toplam Görüntülenme: 992

Yayın tarihi: Cuma, 23 Eylül 2011

Bunları okudunuz mu?