Mütercim Âsım Efendi

Mütercim Âsım Efendi hazretleri, Lügat, kelâm, hadîs ve Hanefî mezhebi fıkıh âlimi olup Antep’de doğdu. 1236 (m. 1820) senesinde Üsküdar’da vefât etti. “Okyanus Lügati” eseri ile meşhur oldu. Ahmed Âsım Efendi’nin “Emâli kasidesi” üzerine yazmış olduğu “Merâh-ül-me’âlî fî şerh-il-Emâlî” adlı eserinden seçmeler: 

Allahü teâlâ vâcib-ül-vücûd ve hakîkî ma’bûd ve bütün varlıkların yaratıcısıdır. Vücûdu kendindendir (zâtı ile kâimdir). Yanî varlığının devamı için başka bir varlığa muhtaç değildir. Her üstünlük, her kemâl sıfat O’nundur. O’nda hiçbir kusur, hiçbir noksan sıfat yoktur. Dilediğini yapabilir. Yaptıkları, kendine veya başkasına fâideli olmak için değildir. Bir karşılık için yapmaz. Bununla beraber, her işinde hikmetler, fâideler, lütuflar, ihsânlar vardır. Dünyâ âleminde ve âhiret âleminde bulunan her şeyi maddesiz, zamansız ve benzersiz olarak yoktan var eden ancak Allahü teâlâdır. Hiçbirinde hiçbir değişiklik olmaz. Fakat mahlûklara ta’alluk bakımından her biri çoktur. Bir sıfatın mahlûklara ta’alluku, etkisi bakımından çok olması, bunun basit olmasına zarar vermez. 

Allahü teâlânın sıfât-ı zâtıyyesi altıdır. Bunlar, Vücûd, Kıdem, Bekâ, Vahdâniyyet, Muhalefetün lil-havâdis ve Kıyâm-binefsihî’dir. 

Subûti sıfatları ise sekiz tane olup, Hayat, ilim, Semi’, Basar, Kudret, Kelâm, irâde ve Tekvîn’dir. 

Allahü teâlâ dilemezse kimse kâfir olamaz ve kimse isyan edemez. Küfrü ve günahları diler ise de bunlardan râzı değildir. 

Allahü teâlânın zâti sıfatları, zâtı gibi ezelî ve ebedîdir. Yanî sonsuz olarak vardırlar. Mukaddestirler. Mahlûkların sıfatları gibi değildirler. Akıl ile, zan ile, dünyâdakilere benzetilerek anlaşılamazlar. Allahü teâlânın sekiz sıfât-ı subûtiyesi, zâtının aynı da değildir, gayrı da değildir. Yanî sıfatları kendisi değildir. Kendisinden başka da değildir. Allahü teâlânın sekiz sıfatından her biri basittir, bir hâldedir. Allahü teâlâ madde değildir. Cisim değildir. Sayılı değildir, ölçülemez. Hesâb edilmez. O’nda değişiklik olmaz. Mekânlı değildir. Zamanlı değildir. Öncesi sonrası, önü arkası, altı üstü, sağı solu yoktur. Bunun için insan düşüncesi, insan bilgisi, insan aklı, O’nun hiçbir şeyini anlayamaz. 

Kur’ân-ı kerîm Allahü teâlânın kelâmıdır. Hadîs (sonradan olmuş) ve mahlûk (yaratılmış) değildir. Allahü teâlânın zâtı ile kâimdir. Allahü teâlâ zâtında ve sıfatlarında, yaratmış olduğu şeylere benzemez... 

Toplam Görüntülenme: 953

Yayın tarihi: Pazartesi, 31 Aralık 2012

Bunları okudunuz mu?