Ömer bin Sa'îd el-Hemedânî

Ömer bin Sa’îd el-Hemedânî hazretleri, fıkıh ilminde derin âlim ve evliyâlık yolunda tam ve yüksek bir velî idi. Birçok ilmi ve bu ilimlere uygun amel etmeyi kendisinde toplamıştı...

HOCASININ CENAZESİNE YETİŞTİ!..
Hocası Muhammed bin Ömer hazretleri bir gece vakti vefât etti. Bu sırada Ömer bin Saîd hazretleri hocasının bulunduğu köyden çok uzak bir köyde bulunuyordu. Hocasının vefât ettiğini anladı ve talebelerinden bir kısmını yanına alarak derhal yola çıktı ve defnine yetişti. Orada bulunanlar, Ömer bin Sa’îd’in birdenbire gelmesine çok hayret ettiler. Çünkü o hocasının vefât ettiğini bilmiyordu ve kendisine bir haberci de gönderilmemişti...
Rivâyet edilir ki, bir kimse, o zamanda bulunan büyük âlimlerden birine gelerek dedi ki: “Efendim! Rü’yâmda çok büyük bir nûr gördüm. O nûr, Ta’ker Dağı eteğinden yükseldi. Gittikçe yükseliyordu. Ben hayretle seyrediyordum. O nûr nihâyet semâya kadar yükseldi. Semâ yarıldı (açıldı) ve o nûr semâdan içeri girip kayboldu. Bu rü’yânın hikmeti ve ta’biri nasıldır?” Bunları dikkatle dinleyen o büyük âlim, o kimseye buyurdu ki: “Bu, Ta’ker Dağı eteğinde bulunan çok büyük bir âlimin vefât edeceğine alâmettir. Hattâ o âlim vefât edince, yerler bile sarsılır.” 
Ta’ker Dağı, o muhitte bulunan en yüksek dağ idi ve Ömer bin Sa’îd hazretlerinin köyü bu dağın eteğinde bulunuyordu. 

O GÜN ZELZELE OLDU...
Hakîkaten de, Ömer bin Sa’îd hazretlerinin vefât ettiği gün yer sarsıntısı oldu. O civarda bulunanlardan Yahudilerin en âlimi olan ve Tevrat’ı en iyi bilen kimse olarak tanınan bir kimse, o gün Müslümanlardan bir kimseyi görüp ona; “Bu büyük zelzele, sizin âlimlerinizin büyüklerinden birinin vefâtına alâmettir” dedi. O Müslüman kimse hayret edip araştırmaya başladı. Nihâyet Ömer bin Sa’îd hazretlerinin o gün vefât ettiğini öğrendi. Türbesi, yüksek zâtların bulunduğu bir kabristanda olup, hiçbir kimse uygunsuz bir hâlde o türbeye yaklaşamamaktadır. Hattâ Ömer bin Sa’îd hazretlerinin köyü ve o köyde sakin olanlar, o köyde bulunanlar, her türlü korkulacak hâllerden emîndirler. O köye sığınmış olan birine bir kimse bir kötülük yapmak istese, o kimseye bir zarar veremeyeceği gibi, kendisi de derhâl bir belâ ile cezalandırılır. Bu ve benzeri hâller çok defa görülüp tecrübe edilmiştir...

Toplam Görüntülenme: 1322

Yayın tarihi: Pazar, 21 Haziran 2009

Bunları okudunuz mu?