Sâlih bin Beşîr
Tâbiîn devrinde Basra’da yetişen meşhûr hadîs ve fıkıh âlimlerindendir. 792 (H.176) târihinde Bağdat’ta vefât etti. Basra’daki âlimlerden ilim alıp yetiştikten sonra, Hâlife Mehdî kendisini Bağdat’a dâvet edip getirtti. Bağdat halkı kendisinden çok istifâde etti. Sâlih bin Beşîr, halîfenin huzûruna varınca ona nasîhat olarak buyurdu ki:
HALİFEYE NASİHATLERİ
“Ey müminlerin emîri! Şimdi sana bâzı tavsiyelerde bulunacağım. Yalnız sabır etmenizi ve tahammül göstermenizi tavsiye ediyorum. Çünkü Allahü teâlâya en yakın kul, yapılan acı nasîhatlara bile tahammül edip, kabûl edendir. Resûlullah efendimize yakınlık isteyenlere yakışan, O’nun güzel ahlâkı ile ahlâklanması ve O’nun yüce sünnetine sarılmasıdır.
Ey müminlerin emîri! Resûlullah efendimiz, ümmetine haksızlık edenlerin hasmıdır. Kim Resûlullah’a hasım olursa, Allahü teâlâ da o kimseye hasım olur. Allah’a ve Resûlüne karşı gelmesinden dolayı o kimseye, kurtuluşuna mâni olan engeller hazırlanır. Böyle olunca yarın kıyâmet gününde, ayağını sağlam yere basmak istiyorsan, Allahü teâlânın kitâbına (Kur’ân-ı kerîme) ve Resûullah’ın sünnet-i seniyyesine sarıl! Bunun için, günahlarını, yaptığın haksızlıkları tekrarlamak sûretiyle, Allah’a ve Resûlüne karşı gelmen sana yakışmaz. Ben, bu nasîhatımı sana Allah rızâsı için yaptım. Senin de bunlara kulak verip sarılman lâzımdır.”
Bu nasîhatler, halîfenin çok hoşuna gitti. Hemen ona hediye ve ihsânlarda bulunulmasını emretti. Fakat Sâlih bin Beşîr, bunların hiç birini kabûl etmedi. Bunun üzerine halîfe çok ağladı. Bu nasîhatını, halîfe kendi özel defterine yazıp dâima onlara uygun hareket etmeye çalıştığı anlatılmaktadır.
SESİ ÇOK GÜZELDİ....
Sâlih bin Beşîr, çok güzel Kur’ân-ı kerîm okurdu ve çok ağlardı. Onun zamânında Bağdat’ta, ondan daha güzel okuyan kimse yoktu. Çok ibâdet eden birisine, Ahzâb sûresinin: “O gün, yüzleri Cehennem ateşine döndürülünce, “Eyvah bize! Keşki, biz Allaha itâat etseydik, Peygambere itâat etseydik” diyeceklerdir” meâlindeki 66. âyet-i kerîmesini okuyunca, adam bayılıp düştü ve öldü. Sâlih bin Beşîr de, böyle bayılıp düştükten sonra vefât etmişti.
Toplam Görüntülenme: 1433
Yayın tarihi: Cuma, 10 Nisan 2009
Bunları okudunuz mu?
- Ali Behçet Efendi
- Şâfiî fıkıh âlimi Abdurrahim Abbâsî
- Muhammed Emin Erbilî
- Ahmed bin Ali (Ebû Bekr Hemedânî)
- Hasen Irâkî
- İşte Allah’tan korkmak böyle olur!
- Tasavvuf, herkese merhametli olmaktır
- Ali'yi inciten, beni incitmiş gibidir
- İnsanlara iyi muâmele etmek, aklın yarısıdır
- Hanım evliyâ Râbia-i Adviyye