"şâh-ı Nakşibend" Behâeddîn Buhârî

"şâh-ı Nakşibend" Behâeddîn Buhârî
"Ölmek nasıl olurmuş görün!"
Şemâili, görünüşü birçok bakımdan Resûlullah efendimize benzediği gibi, sözleri, işleri ve bütün hareketleri sünneti seniyyeye uygun idi...
Buhârâ'da Şeyh Nûreddin Halveti adında, sâlih ve meşhûr bir zât vefât etmişti. Behâeddin Buhâri hazretleri talebeleriyle birlikte vefât eden o zâtın yakınlarına tâziyeye gitmişlerdi. Tâziyeye gelenlerden bir kısmı ve o evin halkı, yüksek sesle ağlayıp feryâd ediyorlardı. Behâeddin Buhâri hazretleri bu hâli görüp, onları yüksek sesle ağlamaktan men etti. Orada bulunanlardan her biri bu hususta bir şeyler söyledi. Bu arada orada buyurdu ki: "Benim ömrüm sona erince, ölmek nasıl olurmuş dervişlere öğreteyim!"
O anda yanında bulunan Alâeddin-i Attâr hazretleri buyurdu ki:
-Bu sözü dâimâ benim hatırımda kaldı. Mübarek bir gün hastalandılar. Bu hastalığı ölüm hastalığı olup, ömrünün son günleri idi. Husûsi odasına çekildi. Vefâtına kadar orada kaldılar. Her gün talebeleri oraya giderler huzûrunda bulunurlardı. Talebelerinin her birine şefkat gösterip, iltifatta bulunurdu. Vefât etmek üzere iken, ellerini kaldırıp duâ etmeye başladı. Ellerini uzatıp uzun müddet duâ etti. Sonra ellerini yüzüne sürüp vefât etti.

"O da bizimle okuyordu"
Yine Alâeddin-i Attâr hazretleri şöyle anlatmıştır:
-Hâce Behâeddin Buhâri hazretlerinin vefâtı sırasında Yâsin-i şerifi okuyorduk. O da bizimle okuyordu. Yarısına gelince, nûrlar gözükmeye başladı. Kelime-i tevhidi söyleyerek son nefeslerini verdiler...

Beni Sâlih Duânızdan Unutmayın Efendim

Vehbi Tülek

Bütün Mahlûklar, Allahü Teâlânın Kudretindedir

Vehbi Tülek

İlimden Îmân, Cehâletten Küfür Hâsıl Olmaktadır

Vehbi Tülek

İbâdetlerin En Kıymetlisi Namaz Kılmaktır

Vehbi Tülek

Zikreden Dil, Şükreden Kalp, Sabreden Beden

Vehbi Tülek