allah'ım, Bana Olan Vaadini Yerine Getir!
"BU TOPLULUK HELAK OLURSA..."Bedir gününde Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) müşriklere baktı. Onlar bin, Peygamber aleyhisselâmın sahabileri ise üç yüz on dokuz kişiden ibaretti.
Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), kıbleye döndü ve ellerini kaldırıp şöyle dua etmeye başladı:
"Ey Allah'ım, bana olan vaadini yerine getir; ey Allah'ım, bana vaad ettiğini ver; ey Allah'ım, Müslüman halkından bu küçük topluluk helak olursa, yeryüzünde sana ibadet edecek kimse kalmaz!"
Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) ellerini uzatmış, Kıbleye dönmüş olarak Rabbine yalvarmaya devam ediyordu. Cübbesi omuzlarından düşmüştü. Hazreti Ebû Bekir geldi, cübbesini omuzlarına kaldırdıktan sonra, arkasından tutup kendi göğsüne dayadı ve;
- Yâ Resulallah, yeter Rabbine yalvardın. O sana olan vaadini yerine getirecektir! dedi.
Bunun üzerine Allahü teâlâ; "Hani Rabbinizden yardım istiyordunuz da, (Muhakak size meleklerden birbiri ardınca binlercesi ile yardımda bulunacağız) diye duanızı kabul buyurmuştu." (Enfâl Sûresi) mealindeki Âyet-i kerimeyi indirdi. Ve Allahü teâlâ meleklerle Resulüne imdada yetişti...
"İLERİ EY HAYZÛM!.."
İbni Abbas radıyallahü anh anlatıyor:
O gün Müslümanlardan bir kişi, müşriklerden bir adamın karşısında güç bir vaziyette kalmışken, birdenbire müşrik kimsenin üzerinde bir kamçı darbesinin sesini ve atlının "İleri ey Hayzûm!" dediğini duydu. Karşısındaki müşrike bakınca, adam sırtüstü yere yıkıldı. Bir de baktı ki, adamın burnu kırılmış, yüzü yarılmış, kamçının isabet ettiği yerler mosmor olmuştu. Sonra da müşrikin canı Cehenneme gitti. Ensârdan olan o zat bunu gelip Peygamber aleyhisselâma anlatınca, Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem):
- Doğru söylüyorsun. Bu, üçüncü kat semâdan gelen yardımdır! buyurdu.