anamın Elini Benim Için Öp!
"O SAADET BANA YETER""Kardeşim niçin böyle ah edip ağlarsın, benim ciğerimi dağlarsın! Allah'ın verdiğine merhaba! Takdir-i ilâhi böyle imiş! Onun kazası geri çevrilmez ve hükmüne mani yoktur. Elimizden ne gelir. Arzuladığım şehadet, cihad yolunda oldu. O saadet bana yeter! Sen sağ kalırsan, anamın elini benim için de öp! Hakkını helal etsin!" dedikten sonra "Başımı kıbleye doğru çevir!" diyebildi... Ruhu çoktan uçmuştu...
"ÜZERİMDE HARB EDİNİZ!"
Daha sonra birliklerimiz, İngilizlerin yeni getirdikleri takviye birliklerinin sahilden içerilere ilerlemesini engellemekle görevlendirildi. Alayımız yürüyüşe geçti. Karayürek Deresi'ne doğru iniyorduk... Bir akşam beni keşif kolu çıkardılar bu derenin yatağında geziniyordum. Çok susamış idim. Dere şırıldıyordu, mataramı doldurdum. Birkaç yudum içtiğimde, içtiğim suyun tadı çok başka idi. Avucuma mataradan su aldığımda, matarama su yerine kan doldurduğumu anladım.
Hemen sonra alayımız geldi ve birden kendimizi düşman ateşi içinde bulduk. Pusuya düşmüştük. Birçok arkadaşımız gafil avlandı. Bunlardan, köylümüz olan Halil, bölükle birlikte süngü hücumuna kalkmıştı, ağır bir yara alarak yanıma yıkıldı. Bir müddet sessiz kaldı ve sonra: "Ahretlik, ölümüm yaklaştı, öldükten sonra cesedimi geriye götürtme, buraya ellerinle göm! Üzerimde harb ediniz! Ta ki gazilerin ayak seslerini Allah! Allah! nidalarını rahatlıkla duyayım!" dedi ve gülerek ruhunu teslim etmişti.