bana Mühlet Ver Ki Bu Malı Dağıtayım!
"HİÇBİR KİBİRLİ BENDEN KURTULAMAZ!""Beni buraya sokan her şeyin sahibidir. Ben ise öyle bir kimseyim ki, perdeler bana mani olamaz. Hükümdarların yanlarına bile izinsiz girerim. Saltanat sahiplerinin hücumundan korkmam. Hiçbir mütekebbir (kibirli) ve zorba elimden kurtulamaz. Hilebaz bir şeytan bile pençemden yakasını kurtaramaz!.."
Zorba adamın yakası o zatın eline geçti. Adam, düşecek derecede titremeye başladı. Sonra yalvararak ve zillet göstererek yüzüne baktı ve dedi ki:
- O halde sen ölüm meleği Azrâilsin!
- Evet! Ben oyum!
- Tövbe edip hâlimi düzeltinceye kadar bana mühlet verir misin?
- Artık müddetin bitmiş nefeslerin tükenmiş saatlerin sona ermiştir. Bu bakımdan gecikmesine hiçbir yol yoktur.
- Beni nereye götüreceksin?
- Daha önce göndermiş olduğun ameline ve yapmış olduğun evine götüreceğim!
- Ben daha önce salih bir amel göndermedim, güzel bir ev yapmadım!
- O zaman seni alev alev yanan ve kafaların derisini yakan bir ateşe götüreceğim.
Sonra onun ruhunu kabzetti.
"SENİ AĞLATAN NEDİR?"
Abdullah el-Müzeni de şöyle diyor:
"İsrail oğullarından bir kişi mal toplardı. Ölümü yaklaşınca çocuklarına "bana mallarımı gösterin" dedi. Kendisine birçok at, deve, köle ve başka mallar getirildi. Mallara baktığında üzüntüsünden ağladı. Ağlarken ölüm meleği onu gördü ve kendisine şöyle sordu:
- Seni ağlatan nedir? Sana bu serveti bahşedenin hakkı için ruhunu bedeninden ayırmadıkça evinden çıkmayacağım!
- Bana mühlet ver ki bu malı dağıtayım!
- Heyhat! Artık sana mühlet verilecek zaman sona ermiştir. Ecelin gelip çatmadan önce neden dağıtmıyordun.
Böylece ruhunu kabzetti...