benim, Affı Bol Rabbim Vardır
NAMAZ, NAMAZ İLLE NAMAZ...Hikmetli sözleri pek çoktur. Buyurdu ki:
"Öyle insanlara yetiştim ki, çok namaz kılmaktan başlarını yastığa koyacak vakit bulamazlardı."
"Yirmi yıl çok sıkı bir şekilde namaza kalktım. Bütün bu yirmi yıl boyunca, onun nimetini topladım."
"Elli yıl, bütün gecelerimi ibâdetle geçirdim. Her seher vakti şu duâyı yapardım: Allah'ım, kullarından birine, kabrinde namaz kılmayı nasib edeceksen, o kulun ben olayım."
"Kendisinde şu iki haslet bulunmayan kimse, diğer bütün hasletleri toplasa da, gerçek mânâda âbid (ibâdet eden) bir kul olamaz. Bu iki özellik, namaz ve oruçtur. Bunlar, o kulun et ve kanı mesâbesindedir."
"Allahü teâlânın anıldığı yere dağlar kadar günah ile girseler, çıktıkları zaman üzerlerinde zerre kadar bir günah kalmaz (kul hakkı dışında)."
BİR GENCİN GÜZEL SONU...
Sâbit bin Eslem hazretleri bir gün buyurdu ki:
"Sinirli bir gence, annesi sık sık öğüt verir ve; 'Ey oğlum, senin için öyle bir gün vardır ki, sen hep o günü hatırla!' derdi. Oğlunun ölümü yaklaşınca, annesi üzerine kapanıp; 'Ey Oğlum, seni bugün için ikaz ediyor, uyarıyordum' dedi. Oğlu; 'Anneciğim, benim, magfireti, bağışlaması, affı ve ihsânı bol olan Rabbim vardır. Bugün, o lütuf ve ihsânlarından birinden beni uzak tutmayacağına ümidim, tamdır' diye cevap verdi...
Allahü teâlâ, o gence merhamet eyledi. Çünkü Allahü teâlâ hakkında zannını iyi yaptı. Yâni 'O lütuf ve ihsân sâhibidir, bağışlayıcıdır' diye kalben inanmıştı."