İbn-i Kavvâm Hazretleri

Hastanın, felçlinin, bir ayağı kesik olanın, yürüyemeyen ihtiyârın ve âmânın cemâate gitmesi lâzım değildir. Yardımcıları, nakil vâsıtaları olsa da, lâzım değildir. Yağmur, çamur, çok soğuk ve karanlık da, özürdür. Çok rüzgâr, yalnız gece özür olur. Hırsız ve başka sebeple malı gitmek korkusu, fakir olanın alacaklısından korkusu, canı ve malı için zâlimden korkusu, abdest sıkıştırması, yolcunun nakil vâsıtasını kaçırmak korkusu, hastaya bakmak, imrendiği yemeği kaçırmak korkusu, fıkıh bilgisini öğrenmeyi kaçırmak korkusu, cemâate gitmemek için özürdür.
DAHA ÜSTÜN VARKEN!..
İmâmın bid'at sâhibi olduğunu veyâ abdestin, guslün, namâzın şartlarını gözetmediğini bilmek de özürdür. Bu şartları daha çok bilenin ve gözetenin, başkalarından önce imâm seçilmesi lâzımdır. Bundan sonra, tecvid ile okuyan seçilir. Hâfız olması şart değildir. Bunlar birkaç kişi ise, vera sâhibi olan seçilir. Vera, şüphelilerden kaçınmak demektir. Bundan sonra, yaşı çok olan seçilir. Bundan sonra, sıra ile, huyu, yüzü, nesebi, sesi, elbisesi güzel olan seçilir. Bunlar birkaç kişi ise, aralarından malı, mevkisi çok olan seçilir. Bunlar da benziyor ise, mukim müsâfire imâm olur. Seçimde uyuşulmazsa, çoğunluğun seçtiği imâm olur. Dahâ üstünü varken, başkası seçilirse, çirkin olur. Fakat, günâh olmaz."