çubuklu Bahçe Ve Yeşeren Kuru Kızılcık!
"Bu kuru çubuğu yere dik!"- Oğlum! Elem çekme, zikreyle... Zikir tarihinden itibaren tedibimle hilafet senindir. Al bu yediğin kuru çubuğu yere dik. Sekiz sene kadar meyvesini yiyesin!
Orada bulunan, hem Bayezid-i Veli hem de Kara Şemseddin Hazretleri "amin" demişler ve Selim ise sekiz değnek yedikten sonra çubuğu babasından alıp;
- Ya Rabbi, bu kuru ağaç meyve versin, o meyvesini bu dünyaya meşhur eyle, diyerek dikmiş ve kuru çubuk çok geçmeden yeşerip meyve vermeye başlamıştır. "Çubuklu Bahçe" olarak anılan yerin kızılcığı ise, emsallerinden katbekat üstün olmuştur.
Bayezid-i Veli'nin bu sözleri arasındaki "zikr" kelimesinden 'Z', 'Kef' ve 'Ra' harflerinden; ebced hesabıyla 920 tarihi çıkmaktadır ki, Yavuz Sultan Selim'in 920. hicri yılında hilafeti alacağına bir işarettir, denilmiştir. O zamana kadar hilafet Osmanlılarda olmadığı halde, ayrıca Sultan Bayezid Han, hilafetin de Osmanlılara geçeceğini işaret etmiş olmaktadır. Hakikaten Yavuz Sultan Selim Han hicri 920 tarihinde Mısır'ı fethederek hilafeti almış ve 927'de ise, yani sekiz sene sonra "Şirpençe" denilen bir hastalıktan kurtulamayarak vefat etmiştir.
"Sen bizi kiminle biliyordun?"
Yavuz Sultan Selim Han vefat etmeden bir müddet önce yanında bulunan musahibi (sohbet arkadaşı) Hasan Can; "Sultanım, artık Allahü tealayı hatırlamak zamanıdır" deyince, Yavuz Sultan Selim Han;
"Lala, Lala bunca zamandan beri sen bizi kiminle biliyordun? Cenab-ı Hakk'a teveccühümüzde bir kusur mu gördün?" buyurmuş ve Yasin-i şerif okumasını istemişti. Kendisi de onunla birlikte okurken, ruhunu teslim etmiştir.
Oğlu Kanuni Sultan Süleyman Han, Fatih Camii'nde babasının cenaze namazını kıldıktan sonra, onu Sultan Selim Camii avlusundaki türbeye defnettirdi...