dervişin Vatanı Yoktur!
"BANA NASÎHAT ET!.."Ahmed bin Hanbel hazretleri Ebû Hamza Horasâni'ye hürmet duyar, tasavvufla ilgili meselelerde ona sormadan cevap vermezdi.
Bu mübarek zat pek çok defâ hacca gitmiştir. Hac yolculukları ve hac ibâdeti esnâsında pek çok âlim ve evliyâyla görüşüp sohbette bulundu. 902 (H.290) senesinde Nişabur'da vefât etti. Ebû Hafs-ı Haddâd'ın kabri civârına defnedildi...
Bir kimse Ebû Hamza Horasâni hazretlerine gelerek; "Bana nasihat et" dedi. Ona; "Önündeki sefer için azık hazırla" buyurdu. "Garip kimdir?" diye sorulunca; "Ülfetten sıkılandır. Yâni dost ve akrabâsından sıkılan ve onlara yabancılaşan kimsedir. Bir kimse her nevi ülfetten sıkılırsa o garib olur. Zirâ dervişin dünyâda vatanı yoktur. Vatan olmayan yerde ülfet sıkıntıdır. Dervişin ülfeti, yaratılmışlardan ve Allahü teâlâdan başkasından kesilince, o her şeyden sıkılır. O işte o zaman garib olur. Bu yüksek bir derecedir. En iyi bilen Allahü teâlâdır."
"Nefsinden sıkılan kimsenin gönlü, yüce Mevlâsına bağlanmakla ünsiyet, yakınlık ve huzur bulur."
"Ârif, ikrâm olunan şeyin yok olmasından, eldeki nimetin gitmesinden ve vâdedilen azâbın başa gelmesinden korkar. Ârif maişetini günü gününe savar, gıdâsını günlük olarak alır."
"MÂRİFET SAHİBİ KİMSE!.."
"Allahü teâlâ hakkında mârifet sâhibi olan ârif-i billah kimse, maişetini günü gününe temin eder. Yâni sâdece günlük maişetini düşünür. Dünyevi maişetini asgariye indirerek uhrevi maişetini âzamiye çıkarır."
"Allahü teâlâ bir kimseye şefkatle nazar ederse, hiç şüphe yok ki bu nazar o kimseyi mesûd kişilerin menzillerine ulaştırır. Onun içini ve dışını doğrulukla süsler."
"Sofi kimdir?" diye soran bir kimseye; "Sofi, her çeşit pislikten tasfiye edilen ve kendisinde hiçbir şekilde muhâlefet kiri kalmayan kimsedir" buyurdu.
Ebû Hamza hazretleri, vefatına yakın buyurdu ki:
"Bir kimse ölümü unutmaz devamlı düşünürse, bâki, devamlı olan her şey ona sevdirilir ve fâni, geçici olan her şeyden nefret ettirilir."