ebû Meysere Amr Bin Şurahbil
"ANNEM BENİ DOĞURMASAYDI!.."Amr bin Şurahbil hazretleri, Eshâb-ı kirâmdan Abdullah bin Mes'ûd hazretlerinin önde gelen talebelerinden idi. Hazret-i Ömer, hazret-i Ali, hazret-i Huzeyfe, hazret-i Selmân ve hazret-i Âişe vâlidemizden ve daha birçok sahâbiden hadis-i şerif rivâyetinde bulundu. Kendisi de Ebû Vâil Şakik bin Seleme, Ebû İshâk es-Sebii, Şa'bi ve Mesrûk gibi hadis âlimlerinden hadis-i şerif öğrendi. Vâdiaoğulları Mescidinde imâmlık yapması sebebiyle "Vâdii" nisbesiyle de anıldı. Rivâyetleri İbn-i Mâce'nin Es-Sünen'i dışında Kütüb-i Sitte'de yer aldı. Sıffin muhârebesinde hazret-i Ali'nin yanında idi...
Amr bin Şurahbil, zamânının âlimleri tarafından medhedildi. Âlimler ondan daha faziletli kişi görmediklerini söylemişlerdir. O, Allahü teâlânın korkusundan; "Keşke annem beni doğurmasaydı" der ve çok ağlardı...
"SEN HİÇ KONUŞMAZ MISIN?"
Bu mübarek zat, çok cömert olup, dünyâ malına değer vermezdi. Çok namaz kıldığı için dizleri nasır bağlamıştı. Câhiliyye âdet ve geleneklerinden uzak durur, bilhassa Eshâb-ı kirâmın yaşayış ve davranışlarına uymaya çalışırdı.
Derecesinin ve makamının üstünlüğüne rağmen en basit insandan ilim ve hikmet almaktan çekinmezdi...
Bir bedevi devamlı onun toplantılarına gelirdi. Ancak daima susardı. Eş-Şa'bi ona "Sen konuşmaz mısın?!." dedi.
"DİLİME SAHİP OLUYORUM!"
Bedevi şöyle cevap verdi:
"Susuyorum, zarar görmüyorum, dinliyorum, bilgi sahibi oluyorum... Kişinin kulağına ait olan nasibi ona döner... Fakat diline ait olan nasibi başkasına gider..."
Vefâtı, Abdullah bin Ziyâd'ın vâliliği döneminde olan Amr bin Şurahbil, son anlarında şunları söylemiştir:
"İnsanların baktığı bir şeye yerimden kalkıp bakmadım... Şimdiye kadar hiçbir kölemi dövmedim... Daha, borcunu benim ödediğim hiçbir akrabam ölmedi..."