Edîb Ve Şâir Behiştî
Merkez Efendi'nin talebesi...Doğup yetiştiği şehirde, zamânın âlimlerinden ilim öğrenen Behişti, bu maksatla çeşitli yerlere gitti. Zamânının büyük âlim ve fâdıllarından olan Muhaşşi Sinân Efendinin yanında dânişmend, yardımcı iken, İstanbul'daki evliyânın büyüklerinden Merkez Efendi hazretlerinin talebeleri arasına girerek, o büyük zâttan feyz almaya başladı.
Merkez Efendinin sohbet ve hizmetinde yetişerek kemâle geldikten sonra Çorlu'ya gidip yerleşti. Uzun seneler, imâmlık, vâizlik ve hatiblik yaptı. Fesâhat ve belâgatı çok kuvvetli idi. İfâdesi çok güzel olup, herkes onun tesirli vaaz ve sohbetlerinde bulunmak için can atardı. Şöhreti her tarafa yayıldı.
Behişti, Çorlu'da kaldığı evin yanında bir tekke yaptırdı. Orada talebelere ders okuttu. Birçok kimse kendisinden istifâde etti. Vefâtına kadar, burada ilme ve ilim tâliplerine hizmet eden Behişti, 1571 (H.979) senesinde vefât edince, tekkesinin avlusunda defnolundu...
"Ölümü hiç aklından çıkarma!"
Bu mübarek zat, son günlerinde buyurdu ki:
"İnsanların hayırlısı, şehveti kalbinden çıkararak Rabbine itaat yolunda nefsine isyan eden kimsedir. Allah dostlarına gelince, o, Allahü teâlânın zatını sever ve zatının nurları ile bereketlenir. Resulullah efendimizden başka kimseyi gözü görmez. Ölümü hiç aklından çıkarmaz fakat onu sever; çünkü ölüm, sevgiliyi sevgiliye kavuşturur."
Sonra biraz sustu ve meali şerifi "Rableri, onları rahmet ve rızası ile, kendinde devamlı nimetler bulunan Cennetler ile müjdeler. Onlar Cennette ebedi kalırlar. Onlara Allah indinde büyük ecir vardır" olan ayet-i kerimeyi okudu ve son nefesini verdi.