Şehit Oğlu Şehit Binbaşı İzzet Bey
"ARTIK HER ŞEY BİTTİ!.."Kurşunu çıkaran İzzet Bey, Gülsabah Hanımdan cebinde bulunan mendili çıkarmasını ister. Mendili alan İzzet Bey içine kurşunu koyduktan sonra;
-Artık tamamdır, her şey bitti, yaramı bağlamaya gerek yok. Kanım bu topraklara aksın, der.
Halsiz şekilde yerde uzanan İzzet Bey, o arada silah sesleri duyar... Türk ordusu gelmiştir. İzzet Beyin yüzüne bir tebessüm yayılır... Nuri Paşa, İzzet Bey'in yanına yaklaşır ve başını dizlerine kor. Artık İzzet Bey son anlarını yaşamaktadır. Nuri Paşa'ya;
-Bir Türk paşasının dizlerinde can vermek benim için büyük bir şereftir, derken, mendili gösterir ve;
- Paşam! Babam, Anadolu'da topraklarımızı korumak için vuruşurken ağır yaralanmış. Vücuduna isabet eden kurşunu çıkardıktan sonra, yanında bulunan silah arkadaşlarına, "Bu kurşunu oğluma verin, ben vatanım için kahramanca savaştım, ülkem için canımı vermek üzereyim. Ona söyleyin beni yaralayan şu kurşunu yanında taşısın, bunu iki etsin" der... Paşam! Babamın vasiyetini yerine getirdim. Onun söylediği gibi kurşunu iki yaptım. Hâlâ kurşunun üzerindeki kanım kurumadı. Siz de bu kurşunu alın oğluma verin, ona babasının da kahramanca savaştıktan sonra şehit düştüğünü anlatın, bu kurşunları üçe çıkarmasını söyleyin, der.
ACIDERE'DEKİ "TÜRK MEZARI"
Halk, yaralı Binbaşıyı Şamahı'ya götürmek ister, fakat o vurulduğu yere defnetmelerini vasiyet eder. Vasiyeti yerine getirilir ve onu, kendi vatanı olarak gördüğü topraklara, Şamahı yakınlarındaki Acıdere mevkiine defnederler. O günden bugüne o kabrin adı "Türk Mezarı" olarak anılmaktadır...