Şems-i Tebrîzî Konya Yollarında
"Uzaklardan geliyorum, garibim!"Bir müddet sonra câminin kapılarını kilitlemek üzere gelen görevli, camide birinin yattığını görünce, yanına yaklaşarak:
-Burada yatılmaz kalk! dedi. Şems-i Tebrizi hazretleri doğrularak;
-Benim kimseye bir zararım dokunmaz. Garibim, uzak yoldan geliyorum. Hanlarda da yatacak yer yokmuş, başka kalacak bir yerim de yok. Bırak da burada sabahlıyayım, dedi. Câmiyi kilitlemek için gelen kişi;
-Beni uğraştırma, sana kalk dışarı çık dedim, yoksa yaka paça seni dışarı atmasını bilirim, diye karşılık verdi. Şems-i Tebrizi hazretleri, bu son sözler üzerine bir tuhaf oldu. Hemen ayağa kalktı. Cübbesini toplayarak sessizce kapıdan dışarı çıktı. Câmiden çıkmasını isteyen görevli, onun arkasından bakarken, âniden boğuluyormuş gibi oldu. Bunun üzerine;
"Ne olur onu affedin!"
-İmdât boğuluyorum! diye bağırmaya başladı. Bu sesi işiten imâm efendi koşarak geldi veona;
-Ne oldu, niye bağırıyorsun? diye sordu. Kayyum durumu anlatınca, imâm efendi hemen câmiden çıkıp koşarak,
Şems-i Tebrizi hazretlerine yetişti. Kendisine;
-Efendim, o câhildir, bir terbiyesizlik etmiş. Ne olur onu affedin! dedi.
Şems-i Tebrizi hazretleri imâm efendiye baktı. Üzüntülü bir şekilde;
-Onun işi bizden çıktı. Benim yapabileceğim birşey yoktur. Ancak imânla ölmesi için duâ edebilirim, buyurdu.