Şemseddîn Ahmed Sivâsî

Şemseddîn Ahmed Sivâsî
ÇOK TALEBE YETİŞTİRDİ...
İlk tahsilini Amasya'da yapan Şemseddin Ahmed Sivâsi daha sonra Tokat Medresesine devam etti. Tokat'ta akli ve nakli ilimleri tahsil edip yükseldikten sonra, İstanbul'a gelip, Sahn-ı semân medreselerinden birinde müderris olarak vazifelendirildi. Bir müddet ilim öğretip talebe yetiştirmekle meşgûl oldu. Daha sonra, memleketi Zile'ye döndü...
Bu mübarek zat, bir gün talebelerine buyurdu ki:
"Çok yemek yiyen, nefsinin kölesi olur. Bunun için az yemelidir. Bedeni ayakta tutacak kadar ve ibâdette kuvvetli olacak kadar yemek ile yetinmelidir. Normal ve basit giyinmeli, süsten, gösterişten uzak olmalıdır. Süslü elbiseleri gösteriş için giyen, kendini aşağılamak yolunda silâhlı bir soyguncu gibi olur. Az uyumalıdır. Değersiz ve kıymetsiz dünyâ işlerine gönül vermek şöyle dursun, bunları konuşmaktan, böyle şeylerden bahsetmekten bile çok sakınmalıdır. Böyle dünyâlık şeylerin yanında bulunmasını bile, kendisi için kusûr, kabahat ve bu yolda ilerlemeye mâni bilmelidir.
Dinin emirlerini yerine getirmekte çok gayretli olmalıdır. Zirâ bu olmayınca, bu yolda ilerlemek olmaz. Bir kimse hem bu yolda ilerlediğini söylüyor, hem de dinimizin emir ve yasaklarına uymakta gevşek davranıyorsa, biliniz ki o kimse yalancıdır. Bu yolda bulunanlarda olan hâllerden biri veya birkaçı o kimsede bulunursa, biliniz ki o hâller şeytandandır, onu aldatmaktadır..."

"RÜYÂN AYNİYLE VAKİ OLACAK"
Şemseddin Ahmed Sivâsi, gördüğü bir rüyâsını şöyle anlatır: "Bir tepe üzerinde büyük bir ağaç, bu ağacın yedi büyük dalı var. Elimde Mushaf-ı şerif bulunuyor. Bu Mushafı o ağacın en yüksek dalına asmak istiyordum. Bu sırada şiddetli bir rüzgâr esip, ağacı kökünden devirdi. 'Eyvah bu ne haldir' diye üzülürken uyandım. Ertesi sabah rüyâmı hocam Muslihuddin Efendiye anlattım. 'Rüyân ayniyle vâki olacaktır. Ağaçtan murâd bizim vücûdumuzdur. Yakında biz göçeriz. Lâkin bizden önceki hocalar duâ edip seccâde ve âsâ verirlerdi. Biz dahi size icâzet verelim' deyip, elleriyle icâzetnâme yazdılar. Aradan birkaç gün geçmeden rüyâ aynı ile vâki olup, hocam vefât etti..."

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek

Günah Işlemek, Ölümü Unutmanın Alâmetidir

Vehbi Tülek

Ahiret Yolculuğundan Gâfil Olan Zavallıdır!

Vehbi Tülek

İnsanla Hayvan Arasını Ayıran Fark Edeptir!

Vehbi Tülek