Şeyh’ül-islâm Molla Gürânî
Hâfızların toplanmasını istediO günlerde bir sabah namazını kıldıktan sonra, kendisine bir yatak hazırlanmasını istedi. Yatak hazırlandı. Kuşluk namazını kıldıktan sonra kıbleye dönerek, sağ yanı üzerine yattı. O gün, kendisinden Kur'ân-ı kerimi, kırâat ilmini öğrenen hâfızların yanında toplanmasını istedi. Bu arzusu üzerine, talebelerine haber gönderildi. Onlar da yanına toplandılar. Talebelerine; "Üstünüzde olan hakkımı ödeme zamânı bugündür. İkindi vaktine kadar benim üzerime Kur'ân-ı kerim okumaya devâm ediniz, ikindiden fazla uzamaz" dedi.
Hâfız talebeleri, Kur'ân-ı kerim okumaya başladılar. Vezirler durumu öğrenince, yanına geldiler. Vezirler arasındaki Dâvûd Paşa, Molla Gürâni hazretlerini çok sevdiği için, hâlini görünce dayanamayıp, ağlamaya başladı. Molla Gürâni onun ağladığını görüp;
-Niye ağlar durursun ey Dâvûd? dedi. Dâvûd Paşa;
-Sizi böyle zayıf görünce kendimi tutamadım, dedi. Bunun üzerine;
-Ey Dâvûd, sen, kendi hâline ağla! Ben dünyâda rahat ve huzûr içinde yaşadım. Allahü teâlâdan ümidim odur ki, ömrümün sonunda da, son nefeste de selâmet üzere olurum, dedi. Sonra vezirlere dönüp;
"Namazımı Bâyezid kıldırsın"
-Benden Bâyezid'e (İkinci Bâyezid Han) selâm söyleyin ve deyin ki; adâlet üzere olsun, kulları himâye, beldeleri muhâfaza etsin. Namazımı bizzat kendisi kıldırsın ve borçlarımı, defnimden önce ödesin, dedi.
Son anlarını yaşayan mübarek zat, öğle namazını imâ ile kıldı. Sonra; "İkindi ezânı ne zaman okunacak?" diye sordu. İkindi vakti gelince, müezzinin ezân okumasını bekledi. Müezzin, Allahüekber diye ezân okumaya başlayınca, Molla Gürâni hazretleri;
"Lâ ilâhe illallah" diyerek vefât etti.