hiçbirinin Haccı Kabul Edilmedi!
Abdullah bin Mübarek uyanınca, merak ve hayret içindedir. Ali bin Muvaffak'ı yakından tanımak için hemen Şam'a gider ve onu bulup der ki:- Sen nasıl bir hac yaptın da senin hürmetine Allahü teala hepsinin haccını kabul etti?
-Bir yanlışlık var. Hacca niyetlendim fakat gidemedim.
-Nasıl olur, bu durumu bize anlat!
-Otuz senedir hacca gitmeyi arzu eder dururdum. Bu zaman içinde eskicilikten 300 dirhem para biriktirdim. Hac yolculuğuna niyet ettim. Yola çıkacağım güne yakın bir zamandı. Evimizi et kokusu sardı. O sıralar hamile olan eşim bana;
-Komşudan et kokusu geliyor; canım çekti bana bir parça et ister misin? dedi. Komşuma gittim. Durumu anlatınca komşum ağlamaya başladı:
"BU ET SİZE HARAMDIR!.."
- Bu pişen et, yolda ölü olarak bulduğum bir hayvana aittir. Bundan, yedi gündür aç olan çocuklarımın ölmeyecek kadar yemeleri helaldir, size ise haramdır. Helal bir gıda bulamaz isem, mecburen onu yedireceğim, dedi.
Ali bin Muvaffak der ki:
-Komşumun anlattıkları içimden bir parça kopardı. Binbir zorlukla biriktirdiğim 300 dirhemi ağlayarak ona verdim; "Yazıklar olsun bana ki, sen aç iken halinden haberdar değilim. Hakkını bana helal et" dedim...
Bunun üzerine Abdullah bin Mübarek:
-Rabbim bana rüyada bu hakikati gösterdi! dedi...
***
Ali bin Muvaffak hazretlerine bir zaman sonra hacca gitmek nasib oldu. Kâbe-i muazzamayı tavaf ettikten sonra Altınoluk'un hizâsında oturup tefekküre daldı. "Acabâ Allahü teâlâ indinde hâlim nicedir?" diye düşündü. Bu hâlde iken kendinden geçti uyudu. Rüyâsında kendisine;
"Ey Ali bin Muvaffak! Elbette sen evine sevdiğini ve seni seveni dâvet edersin. Biz de sevdiğimizi çağırırız" denildi. Uyandığında sevinç içinde "Allah" diyerek son nefesini verdi.