Öyleyse Sultanimizi Üzme !

Öyleyse Sultanimizi Üzme !
İhtiyar kadın o gece rüyasında mahşer meydanını görür. Annenin çocuğundan kaçtığı bir dehşet anıdır. Kalabalıkta korkunç bir azab endişesi vardır. O arada bir dalgalanma olur. İnsanlar âlemlere rahmet olarak yaratılan Efendimiz'in yanına koşarlar. Şefaate kavuşan kavuşana. Kadıncağız da niyetlenir, ama bırakın yürümeye, kıpırdamaya mecâli yoktur. Ayakları vücudunu taşıyamaz, ıstırapla yerleri tırmalar. Elinden kaçan büyük fırsat ciğerini dağlar. Feryad figan ağlamaya başlar. İşte tam o sırada Emir Sultan'ı görür, "Herkes cennete gitti" der, "Ben bir başıma kaldım burada!" Mübarek o gönül ferahlatan tatlı sesiyle sorar, "Kurtulmak istiyor musun?" Kadın nefes nefese cevap verir:-Hiç istemez miyim?-Öyleyse Sultanımızı üzme!Ertesi gün kadın ayağı ile gelir, evini verir. Üstelik önüne konulan ücreti bağışlar camiye.

Haset Eden, Dâima Gamlı Ve Kederlidir!

Vehbi Tülek

Allahü Teâlâ, Bu âlemi Insanoğluyla Süsledi

Vehbi Tülek

Nasihatların Özü, Allah Adamları Ile Bulunmaktır

Vehbi Tülek

İslâmiyete Uyuldukça, Nefsin Istekleri Azalır!

Vehbi Tülek

Ehl-i Sünnet âlimlerine Uyana Müjdeler Olsun

Vehbi Tülek