İran Kisrâsı Ve Arab Kâhin Sa'îb
"ÂLEM REFAHA KAVUŞACAK!.."Kâhin Sa'ib, karanlık bir gecede yüksek bir tepeye çıktı. Gökyüzüne ve yeryüzüne bakınırken, Hicâz tarafından bir şimşek çaktığını ve batıya kadar ulaştığını gördü. Sabâhleyin, ayağını bastığı yer yeşermişti. Kendi kendine, "Eğer gördüğüm doğru ise, Hicâz'dan bir pâdişâh çıkacak, her tarafa hâkim olacak. Âlemde refâh ve ucuzluk olacak.." kanâatine vardı. Bütün sihirbâzlar, kâhinler ve müneccimler bir yere toplanıp, birbirlerine hâllerini anlattılar. Sonra "Bir Peygamber gönderilmiş veyâ gönderilecektir" diye ittifâk ettiler. "Kisrâ'nın mülkünü alacaktır. Ammâ bunu Kisrâ'ya söyleyemeyiz. Çünkü hepimizi öldürür" dediler. Sonra Kisrâ'nın yanına gittiler ve ona şöyle dediler:
"Sarâyın yıkılmasının sebebi, yapılma zamânının yanlış seçildiğindendir. Bir zamân belirtelim. O zamânda yapılsın!" Bir zamân ta'yin ettiler ve köşk o zamânda yapıldı. Kisrâ bütün devlet adamlarıyla birlikte o köşkte bir meclis kurdu. Bu sırada Dicle Nehrinin suyu yükseldi. Köşkü su basıp yıktı. Kisrâ'yı boğulmak üzere iken sudan çıkardılar. Kisrâ, kâhin ve müneccimlere kızıp çoğunu öldürttü.
"BİZ HATA ETMİŞİZ!.."
Hayatta kalan diğer kâhinler "Biz hatâ etmişiz. Köşkün yapılması için tekrâr bir zamân seçelim" dediler. Belirttikleri zamân içinde köşk yeniden yapıldı. Kisrâ korka korka gelip köşke çıktı. O çıkar çıkmaz köşk ayağının altından kayıp yıkıldı. Kisrâ nehre düştü. Yarı ölü vaziyette nehirden çıkardılar. Kisrâ o kâhinleri de ölümle tehdid etti. Bunun üzerine kâhinler doğrusunu söylediler: "Bu alâmetler bir Peygamberin geldiğini senin saltanatına son vereceğini, mülkünü alacağını göstermektedir..." Kisrâ bu sözleri işitince, Dicle kenârına binâ yapmaktan vazgeçti...