salevât Okuyarak Bu Nimete Kavuştum
"DİLİNİ İHMAL ETMEN SEBEBİYLE!""Bu sıkıntı ve musibet, dünyâda iken dilini ihmâl etmen sebebiyledir." Bu sırada Münker ve Nekir ismindeki melekler bana doğru gelirken, onlarla benim arama, hoş kokulu, yakışıklı bir şahıs girdi. Ona kim olduğunu sorunca, bana şöyle dedi: Senin dünyâda iken, Resûlullah Efendimize okumuş olduğun salevâtlardan yaratıldım. Her sıkıntıda sana yardım etmekle emrolundum..."
İklişi hazretleri de şöyle anlatır:
İmâm-ı Şibli, Ebû Bekr bin Mücâhid'in yanına gelmişti. Ebû Bekr bin Mücâhid yerinden kalkıp, İmâm-ı Şibli'ye sarıldı ve onu iki gözü arasından öptü. Ben, Ebû Bekr bin Mücâhid'e; "Efendim! Sen Şibli'ye niçin böyle yapıyorsun? Hâlbuki Bağdad'da ona mecnun diyorlar. Siz de böyle söylerdiniz" dedim. Bunun üzerine Ebû Bekr bin Mücâhid hazretleri şöyle buyurdu:
Ben, Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) ona öyle yaptığı için böyle yaptım. Çünkü Resûlullah efendimizi rü'yâda gördüm. Şibli'nin yanına varıp, onu iki gözünün arasından öptü. O sırada ben; "Yâ Resûlallah, Şibli'ye niçin böyle yapıyorsunuz, ona böyle muâmelede bulunuyorsunuz?" diye suâl edince, Resûlullah Efendimiz şöyle buyurdu: "Evet, ona böyle yaptım. Çünkü o, namazdan sonra Tevbe sûresi yüzyirmisekizinci âyet-i kerimesini, ondan sonra da bana salevât okuyor" buyurdu...
"DİLİNİ İHMAL ETMEN SEBEBİYLE!"
Muhammed bin Saffâr da bu hususta şöyle anlatır:
Ebû Abbâs Ahmed bin Mensûr vefât edince, birisi babama geldi ve; "Dün gece rü'yâmda Ebû Abbâs Ahmed bin Mensûr'u gördüm. Şirâz Câmii'nde mihrâbda duruyordu. Üzerinde güzel bir elbise vardı. Ona; "Allahü teâlâ sana nasıl muâmele etti?" diye sorunca; "Allahü teâlâ beni af ve mağfiret etti. Beni Cennetine koydu" dedi. Buna nasıl kavuştuğunu sorunca; "Dünyâda iken Resûl-i Ekrem Efendimize çok salevât okumam sebebiyle" dedi.