sevdiğim Karşımda Bana Bakıyordu!..
Ömrü ilim öğretmekle geçti...Bişr-i Hâfi bütün ömrünü ilim öğrenmekle ve öğretmekle geçirdi. Allahü teâlânın emirlerine ve Peygamber efendimizin sünnetine titizlikle uyan, haram ve şüphelilerden şiddetle kaçınan Bişr-i Hâfi hazretleri, bir gece rüyâsında Peygamber efendimizi gördü. Resulullah efendimiz ona;
"Allahü teâlânın seni neden üstün kıldığını biliyor musun?" buyurdu. O da;
"Hayır bilmiyorum yâ Resûlallah!" diye karşılık verdi.
Peygamber efendimiz şöyle buyurdu:
"Sünnetime tâbi olman, sâlihlere hizmet etmen, din kardeşlerine nasihat etmen, Ehl-i beytimi ve Eshâbımı sevmen sebebiyle bu dereceye kavuştun."
Bişr-i Hâfi pekçok kimseye ilim öğretip ders verdi. Nuaym bin Heydâm, El-Bezzâr, Sırri-i Sekâti, İbrâhim bin Harbi en-Nişâbûri, Ömer bin Mûsâ el-Celâ gibi birçok âlim kendisinden ders alıp, hadis-i şerif okumuşlardır. İnsanlara sohbetleriyle pek faydalı olan Bişr-i Hâfi hazretleri, onlara dünyâda ve âhirette kurtuluşa ermenin yollarını gösterdi. Bir sohbetinde şunları anlattı:
"Niçin ses çıkarmadın?"
Bir gün Bağdât'ta bir genç gördüm. Vücuduna bin kırbaç vurulduğu hâlde hiç sesini çıkarmadı. Sonra kendisini cezâevine götürdüler. Peşini tâkib ettim ve niçin dövüldüğünü kendisinden sordum:
"Bir kadına sevdalandığımdan bu hâle düştüm" dedi. Bu kadar dayak yediği hâlde neden ses çıkarmadığını sordum.
"Sevdiğim karşımda bana bakıyordu" dedi. Bunun üzerine kendisine;
"Ya Allahü teâlânın seni devamlı gördüğünü bilseydin hâlin nice olurdu?" dediğimde, hemen "Allah" diyerek yere düştü. O anda baktım, son nefesini vermişti.