tâbi'înin Hayırlısı Rebi Bin Harrâş

Reb'i bin Harrâş hazretleri diyor ki:
Biz dört kardeş idik. Rebi hepimizden çok namâz kılar ve sıcak günlerde oruç tutardı. O vefât etti. Yüzünü örttük. Bir kişiyi pazardan ona kefen satın alması için gönderdik. Biz yanında duruyorduk. Bir de baktık ki, yüzünü açtı ve "esselâmü aleyküm" dedi. Oradakiler "Ve aleykesselâm! Öldükten sonra konuşuyor musun?" dedik. "Evet sizden sonra Rabbime kavuştum. Rabbimi gadaplı bulmadım. Beni yumuşak reyhân ve istebrakla karşıladı. Dikkat ediniz! Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem" cenâze namâzımı bekliyor! Acele edin, beni geciktirmeyin!" dedi.
GÜLMEYECEĞİNE YEMÎN ETMİŞTİ!..
Bu haberi hazret-i Âişe'ye "radıyallahü anhâ" bildirdiler. Buyurdu ki:
"Resûlullahtan "sallallahü aleyhi ve sellem" işittim: 'Benim ümmetimden öldükten sonra konuşan kimse Tâbi'inin hayırlısıdır' buyurdu."
Rebi, yerinin Cennet mi, Cehennem mi olduğunu bilmeden gülmeyeceğine yemin etmişti. Vefât ettikten sonra cenâzesini yıkayan kimse, onun devamlı tebessüm ettiğini söylemiştir...