tertemiz Bir Imanla Dünyadan Ayrıldı!..
Resulullah Efendimiz:-Hac amellerini yapman, zekatını vermen ve cenabet guslü dökmen gerekir! Bedevi:
-Kabul ettim.
Peygamber Efendimiz ve eshabı, söz konusu bedevi İslam'ı kabul ettikten sonra kendi yollarına devam ettiler. Bir miktar yol katettikten sonra göçebe bedevinin devesi kafileden geriye kaldı. Peygamber Efendimiz onu göremeyince durup sordu. Eshâb-ı kiram:
-Onun devesi iyi hareket edemediğinden dolayı kafileden geri kaldı, dediler. Müslümanlar geri dönerek onu aramaya koyuldular. Nihayet onu ordunun arkasında buldular. Onun devesinin ayağı bir farenin yuvasına geçerek hem devenin ve hem de onun boynu kırılmıştı; ikisi de orada can vermişlerdi...
"ONU HURİLER KARŞILADI"
Peygamber Efendimiz orada bir çadır kurmalarını ve ona gusül vermelerini emretti. Daha sonra kendisi çadıra girerek onu kefenledi. Peygamber Efendimiz alnından ter döküldüğü halde çadırdan dışarı çıkarak şöyle buyurdular:
-Bu bedevi aç olduğu bir halde dünyadan göçtü; o, iman edip imanını zulümle karıştırmayan kimselerdendir; o, tertemiz bir imanla dünyadan ayrıldı. İşte bundan dolayı huriler cennet meyveleriyle onu karşılamaya geldiler; onun etrafını sararak şöyle diyorlar: "Ya Resulallah! Siz aracı olunuz da bu adam cennette bizimle evlensin ve biz onun eşi olalım..."