ya Yarına Kavuşamazsan!..
TEFSİR, HADÎS VE FIKIHTA...Âlim ve evliyâ bir âileden gelen Abdülehad Serhendi önce babasından ilim öğrendi. Onun terbiyesinde ve sohbetinde bulunup mânevi feyzlerine kavuştu. Sonra amcası Muhammed Ma'sûm Fârûki'nin ilim meclisinde ve sohbetinde bulunarak zâhiri ilimlerde ve tasavvufta pek yüksek derecelere kavuştu. Tefsir, hadis, fıkıh gibi ilimlerde ve fen ilimlerinde büyük âlim oldu. Bereketli sohbetleriyle talebelerinin tasavvuf yolunda ilerlemelerine vesile oldu.
İlim, fazilet ve güzel ahlâk sâhibi olan Abdülehad Serhendi hazretleri sohbetleri sırasında talebelerine buyurdu ki:
"Zararlı kimselerin sohbetinden, arkadaşlığından, şüpheli yiyeceklerden ve çeşitli şeyleri istemek arzularından sakınınız. Bu üç kelimenin bildirdiği mânâları iyi düşününüz."
"İyi ameli sonraya bırakıp tehir edenler helâk oldular. Sen dersin ki, yarın yaparım. Ya yarına kavuşamazsan! Yâhut kavuşur da, bu imkân, sıhhat, kuvvet ve rahatlığı bulamazsan. O zaman çok pişmân olursun. Beyt:
"Çalış, ibâdet et, bırak emeli/Son nefese kadar bırakma ameli."
İnsan kendi başına değildir ki, istediğini yapsın, her bulduğunu alsın. Allahü teâlâ mahşer yerinde, herkese amelini gösterecektir. Hareketlerinden, hareketsizliklerinden, yaptıklarından ve söylediklerinden herkes hesap verecektir. İşin esâsını düşünmelidir. Şefkatli bir ana gibi daha ne kadar kendi üzerine titreyeceksin. Ne zamâna kadar, kıymetli cevherleri bırakıp, çocuklar gibi ceviz, kozalak peşine koşacaksın..."
"ÇETİN BİR YOLCULUK!.."
Ömrünü İslâmiyet'i öğrenmek, öğretmek ve kıymetli eserler yazmakla geçiren Abdülehad Serhendi hazretleri 1710 (H.1122) senesinde Serhend'de vefât etti. Orada defnedildi. Vefatına yakın talebelerine, kendi vafatının yakın olduğunu bildiren şu cümleyi söyledi:
"Öyle bir yolculuğa çıkacağız ki, bu yolculuk çok zor ve çok uzundur. Bu yolculuk âhiret yolculuğudur. Bu çetin yolculukta lâzım olacak ve kurturacak olan azığı hazırlayalım!"