yetişin! Allah Düşmanı Burada!
EBU CEHİL ÇIKAGELİR!..Sa'd bin Ubade, Ümeyye bin Halef'in himayesinde Kâbe'yi tavaf ederken, Ebu Cehil çıkagelir. Tavafı yapanın Sa'd olduğunu öğrenince; "Bak sen burada güvenle Kâbe'yi tavaf edebiliyorsun, ama biz Medine'ye gidemiyoruz!" deyince Sa'd kızarak bağırır: "Bu durumu yapan sizsiniz!"
Bunun üzerine Ümeyye bin Halef; "Sen bu iki vadinin ulu kişisine bağıramazsın Sa'd!" diye çıkışınca O da; "Sen de beni bırak! Vallahi Resulullah'ın seni öldürülecekler listesinde saydığını duydum!" der. Ümeyye bin Halef çok korkarak hemen evine gider. Karısına; "Biliyor musun bizim kardeşlik Sa'd bana ne dedi, Muhammed benim öldürüleceğimi söylemiş! Muhammed'in hiç yalan söylediği görülmemiştir. Öyle ise ben de vallahi evimde oturur, hiç dışarı çıkmam!" diyerek kendini korumaya çalışmıştır. Ama Kureyş, Bedir Savaşına çıkarken Ebu Cehil O'nu da almaya gelmiş fakat Ümeyye bin Halef gitmemekte direnmiştir. Ebu Cehil "Sen Kureyş'in eşrafındansın, eğer halk senin gitmediğini görürlerse onlar da gitmezler, hiç değilse bari savaşın başlangıcında bulun, sonra geri dönersin!" diyerek O'nu kandırmaya uğraşmış ve Ümeyye bin Halef, Mekke'nin en hızlı devesini satın alarak savaşa ve öldürüleceği yere kendi rızası ile gitmiştir. Karısının; "Sa'd'ın dediğini unuttun mu?" sualine ise "Hayır unutmadım, sadece savaşın başlangıcında bulunacağım!" cevabını vermiştir...
HAZRETİ BİLAL'İN ÇAĞRISI!..
Bedir Gazasında Ümeyye bin Halef "Sütlü develere ihtiyacı olan var mı?" diye dolaşıp dururken (yani beni esir edip karşılığında kurtuluş akçesi olarak deve almak isteyen var mı demek istiyor) kendisini bir sahabe esir etmiş, fakat Bilal-i Habeşi, Ümeyye bin Halef'i görür görmez "Yetişin! Allah düşmanı Ümeyye bin Halef burada!" diyerek umumi bir çağrı yapınca, sahabeler her taraftan yetişip bu azılı müşriki öldürüp, cehenneme göndermişlerdir...