İyilerin Hâmisi Hz. Zülkarneyn
Avrupa ve Asya'ya mâlikti...Hazreti Zülkarneyn, üstün kabiliyetlere, geniş kudret ve imkânlara sahipti. Dünya coğrafyasının önemli bir kısmını bilen ve ilâhi yardıma mazhar olan bir zat idi. Zalimlere hadlerini bildirir, onları cezalandırır, ahiret gününe imân eden, ona göre hareket eden ve iyi ahlâklı dindar toplumları himâye ederdi. Hazret-i İbrâhim ile görüşüp duâsını aldı. Avrupa ve Asya kıt'alarının bir kısmına mâlik oldu. Asya'nın şark şimâlindeki, yani kuzey doğusundaki mümin Türklerin ricâsı üzerine Ye'cüc ve Me'cüc kavminden korunmak için büyük duvar yaptı. Bu sed, iki dağ arasında, altı kilometre uzunluğunda, yirmibeş metre genişlik ve yüz metre yükseklikte idi. Taş ve demirden yapıldı. Bugün, bilinen Çin Seddi başkadır. Ye'cüc ve Me'cüc sed arkasında kaldı. Sedden dışarı kalanlar, Türklerdir...
Bir hadis-i şerifte buyuruldu ki: (İsmini duyduğunuz kimselerden, yeryüzüne [yani, o zamân bilinen memleketlerin çoğuna] dört kişi mâlik oldu. İkisi mümin, ikisi de kâfir idi. Mümin olan iki kişi, Zülkarneyn ile Süleymân (aleyhimesselâm) idi. Kâfir olan ikisi de, Nemrûd ile Buhtunnasar idi. Beşinci olarak, yeryüzüne, benim evlâdımdan biri, yani Mehdi de, mâlik olacaktır.)
"Fâni dünyâya aldanmayın!"
Hazreti İskender-i Zülkarneyn ölmeden evvel şöyle vasiyet etmiştir:
"Beni yıkayın, kefenleyin, sonra da bir tabuta koyun! Yalnız, kollarımı dışarıya sarkıtın! Hizmetkârlarım arkamdan gelsin! Hazinelerimi de katırlara yükleyin! Halk, benim son derece ihtişamlı bir saltanat ve dünya mülküne rağmen eli boş gittiğimi, hizmetkârlarımın da, hazinelerimin de bu dünyâda kalarak benimle beraber gelmediğini görsün! Bu yalancı ve fâni dünyâya aldanmasın!.."