104 - Devamli Baki Kalan İşlerle Meşgul Ol

104 - Devamli Baki Kalan İşlerle Meşgul Ol
"Evlâdım bu dünyâ fânidir. Malı mülkü elde kalmaz. Ne kadar malın olsa murâd alamaz sın. Âhiretten gâfil olma. Zirâ gidişin dönüşü yoktur. Allahü teâlâdan gayri işlere tutulmaktan kurtul. Devamlı bâki kalan işlerle meşgul ol."Hocasının bu sözleri üzerine Akbıyık Sultan;"Hocam! Peygamber efendimiz; "Dünyâ, âhiretin tarlasıdır." buyuruyor. Bu sebeple dünyâ malı ile de meşgul olmak gerekmez mi?"Hacı Bayram-ı Veli hazretleri uzun bir sükûttan sonra;"Evlâdım! Mâdem ki dünyâyı terk edemiyorsun, öyle ise bizi terket. Bu dergâhta dünyâ ile meşgul olanların işi yoktur." buyurdu.Akbıyık Sultan bu sözler üzerine kapıdan dışarı çıkarken tam eşik üzerinde başından sarığını düşürdü. Bunu hocasının bir kerâmeti bilip günü gelince sebebi meydana çıkar, düşüncesiyle alıp başına giymedi.Akbıyık Sultan'ın bundan sonra topladığı altın ve gümüş para sayılamayacak ölçüde arttı. Ancak gönlünü hiç bir zaman para ve pula kaptırmadı. Eline geçen para da hiç bir zaman kendisinde kalmadı. Fakir, fukarâ, kimsesiz, öksüz, yetim, dul, borçlu ve gariplerin sığınağı oldu. Bursa'da büyük bir imâret yaptırarak gelen geçen yoksullara ikramlarda bulundu. Misâfirleri ağırladı. O dağıttıkça parası artıyor, parası arttıkça o da dağıtmaya devâm ediyordu. Bu arada Alâeddin Ali el-Arabi hazretlerinin derslerine devam ederek ilimde ilerlemeye de gayret sarfediyordu.Ve nihâyet... Hocasının kerâmeti tahakkuk etti. Sarığının eşik üzerinde düşmesinin esrârı aydınlandı. Yine şeyhi ve üstâdı Hacı Bayram-ı Veli hazretlerinin eşiğine yüz sürdü. Mübârek sohbetlerine tekrar kabûl olunarak tasavvuf yolunda ilerledi. Hocasının sekiz halifesinden biri olma şerefine kavuştu.Bu arada dinine hizmet etmek, İslâmiyeti küffâr diyârına duyurmak aşkı Akbıyık Sultan'da hiç sönmeden için için gittikçe alevlendi. 1444'te Varna'da haçlı sürüleri perişan edilirken o, mânevi liderlerin en önündeydi.Nisan 1453... Osmanlı ordusu son defâ İstanbul önlerinde göründü. Peygamber efendimi zin fetih müjdesi gerçekleşmek üzeredir. Molla Hüsrev, Molla Gürâni, Akşemseddin ve Akbıyık Sultan gibi gönül erenleri ordunun en önündeler. Akbıyık Sultan, Akşemseddin hazretleri ile berâber Fâtih Sultan Mehmed Han'ın yanında bulunuyor ve devamlı askeri teşci' edip coşturuyor, duâ ve sözleri ile onları gayrete getiriyordu.Fâtih Sultan Mehmed Han fetihten sonra İstanbul'da yaptırdığı câmilere bu gâzi şeyhlerin isimlerini verdi. Akbıyık Sultan adına da Cankurtaran civârında bir câmi yaptırdı.

Tevekkül Eden Kimse Cömert Olur

Vehbi Tülek

Felsefecileri Kerpiçle Susturan Zat!

Vehbi Tülek

Ağlayıp Sızlamak, Derdi Belâyı Geri Çevirmez

Vehbi Tülek

Hanefî Mezhebinde Namazın Sünnetleri

Vehbi Tülek

Fakirlik Korkusu Olan Şeytana Itâat Eder

Vehbi Tülek