108 - Sarikamiş Kahramanlari

108 - Sarikamiş Kahramanlari
Bu faciadan kurtulabilen gazilerden Rıfat Şevki Bey, o günlere ait hatıralarını şöyle anlatır:"Allahüekber dağlarında onbinlerce askerimiz, birkaç gece içinde donarak öldü. Kurtulabilenler dağınık bir şekilde köylere sığındılar. Ben de Bardız köyüne gelebildim. Karşılarında kendilerine mukavemet edebilecek bir kuvvet kalmayan Ruslar, hızla Sarıkamış civarını işgal ettiler. Kasaba ve köylere giren Ruslar, yerli Müslüman halka görülmemiş eziyetler yapmaya başladılar. Zakim ve Göreşken köylerinde ne kadar erkek varsa toplayıp kurşuna dizmek üzere götürdüler. İçlerinde ben de vardım. Yolda, atlı bir Rus subayına rastladık. Bizi götüren Rus askerlerine:"Bunları nereye götürüyorsunuz?" dedi. Onlar:"Kurşuna dizmeye" dediler. Subay:"Biraz bekleyin burada" dedikten sonra atını mahmuzlayarak yanımızdan ayrıldı. 3 saat ecel terleri dökerek bekledikten sonra, "Geri dönün" haberi geldi. Sonradan, adının Aydemir olduğunu öğrendiğimiz Türk asıllı bu Rus subayı hayatımızı kurtarmıştı. Fakat bizi serbest bırakmadılar. Önce Sarıkamış'a götürüp bir ahıra tıktılar, sonra da ite kaka tren istasyonuna götürdüler. Burada bizi görünce etrafımızı saran yerli Ermeni ve Rumlar, sopalarla bize vurmaya başladılar. Nihayet kendimizi yük vagonlarına atarak ellerinden kurtulduk. Biraz sonra da hareket ederek Kars'a geldik. bizi kapattıkları yerde, 3 gün boyunca yiyecek bir şey vermediler. Paralarımızı da almışlardı. Üç gün sonra, içine tuz doldurulmuş siyah çamur gibi çavdar ekmekleri getirdiler. Bu ekmekleri yiyerek açlığımızı giderdik. Bu sefer de susamıştık. Ak sakallı ihtiyarlarımızın, ufak yavrularımızın "Ne olur bir damla su!" diye yalvarmalarına karşı, Kars çayının tezeklere bulanmış kısmından su içmemize müsaade edildi. Temiz suya koşanlar, süngülerle dürtülerek geri döndürüldü. Pis su yüzünden aramızda salgın hastalık başladı. Altı arkadaşımızı bu yüzden kaybettik. Birkaç gün içinde hepimizi alıp Tiflis'e naklettiler. Bazılarımızı da Bakû'daki Nargin adasına hapsettiler. Tiflis'te birkaç gün kaldıktan sonra tekrar trene bindirerek önce Rostov'a, oradan da Harkov'a getirdiler. Burada bir çalışma kampında bir sene çalıştırdılar. Bu arada 74 arkadaşı mız kaçmaya muvaffak olduysa da, yollarda öldüler. Nihayet geri kalan bizleri de Bakû'ya gönderdiler. 1917 senesi Ekiminde Bolşevik ihtilali ile Rusya, Brest Litovsk antlaşması ile harpten çekildi ve bütün esirler serbest bırakıldı. Bu sayede hürriyetimize kavuştuk ve tekrar Kars'a döndük. Fakat, esir kafilesindeki 197 kişiden, ancak 76 kişi kalmıştık. Aslında Ruslar tarafından esir edilen Türkler içinde en şanslı olanlar yine bizlerdik. Çünkü diğer esirler, bizim gibi Ukrayna'ya kadar değil, Sibirya'ya sürülüyor ve oradan geri dönebilen hemen hemen hiç olmuyordu.

Tevekkül Eden Kimse Cömert Olur

Vehbi Tülek

Felsefecileri Kerpiçle Susturan Zat!

Vehbi Tülek

Ağlayıp Sızlamak, Derdi Belâyı Geri Çevirmez

Vehbi Tülek

Hanefî Mezhebinde Namazın Sünnetleri

Vehbi Tülek

Fakirlik Korkusu Olan Şeytana Itâat Eder

Vehbi Tülek