109 - Sultan İkinci Murad Ve Molla Ayas

109 - Sultan İkinci Murad Ve Molla Ayas
Molla Ayas, yetiştirmiş olduğu talebeler yanında, birçok kitaba hâşiyeler ve tashihler yaptı. Kitaplarda görülen yanlışlıkları düzeltmeye çok önem verirdi. Bu işte tanındı. Evinde aynı kitabın birkaç nüshası bulunurdu. Bakanlar, herbirinin baştan sona tashih edilmiş, anlaşılmayan yerlerinin de açıklanmış olduğunu görürdü.Sultan Bâyezid-i Veli ve Yavuz Sultan Selim Hân devri velilerinin büyüklerinden olan Seyyid-i Velâyet anlatır: "Hocam Âşıkpaşazâde Şeyh Ahmed'le berâber hacca gittik. (Âşıkpaşa zâde Ahmed, Abdüllatif Makdisi hazretlerinin halifesi idi.) Arafât'a yaklaşırken, hocam bana; "Oğlum, Arafât'ta imâmın sağında duran zât, zamânın kutbudur. Dikkat et bakalım, onu tanıya bilecek misin." dedi. Biraz sonra Arafât'a vardık. Namaz vakti gelince, imâma en yakın yerde durduk. İyice baktım. İmâmın sağında duran zât, bizim Bursa'da bırakıp geldiğimiz Molla Ayas' dan başkası değildi. Molla Ayas'ın burada olabileceğini hiç hatırıma getirmediğim için, acabâ o mu veya bir başkası mı diye düşünüp, hocama da durumu arz ettim. O da baktı. Ben de tekrar baktım. Gerçekten Molla Ayas'tan başkası değildi. Haccı ifâ edip Bursa'ya dönünce, bizi karşılamaya gelenlerden biri; "Arafât'ta Kutb-i zamânı gördün mü? Onun kim olduğunu bilebildin mi?" dedi. Ben de; "Gördüm, Molla Ayas idi." dedim. O gece şiddetli bir hastalığa yakalandım. Ölümümün yaklaştığını hissettim. Sabaha doğru kendime geldim. Hocam Âşıkpaşazâde Ahmed'le berâber, Molla Ayas'ı ziyârete gittik. Evine girdik. Bizi karşılayıp buyur ettikten sonra, Molla Ayas, bana pek dikkatli baktı. Hocama; "Bu kimdir?" diye sordu. O da; "Bu benim oğlumdur, efendim." dedi. Bunun üzerine Molla Ayas; "Bu, benim sırrımı gizlemeyip açığa çıkardı. Bu gece Allahü teâlâya bunun vefâtı için üç defâ yalvardım. Fakat Resûlullah efendimizin rûh-i şeriflerinin şefâati bereketiyle helâk olmaktan kurtuldu. Ben de bunun, gerçekten Resûlullah efendimizin soyundan olduğunu anladım" dedi. Sonra yine bana dönüp; "Sırrı yaymak büyük tehlikedir. Böyle şeyleri yaymaktan sakınıp, gizlemek lâzımdır." dedi.

İnsanlara Allah Için Nasîhatte Bulun

Vehbi Tülek

Şükür, Nimeti Değil, Onu Vereni Görmektir

Vehbi Tülek

Dünyâ Için, Dünyâda Kalacağın Kadar Çalış!

Vehbi Tülek

Resûlullah Efendimiz Eshâbı Ile Şakalaşırdı

Vehbi Tülek

Nil'in Suları Azalmış Ve Kıtlık Başlamıştı

Vehbi Tülek