Bunlar kendilerini, deniz kenarında cennet gibi bir yerde buldular. Bir yeşil otak kurulmuş. İçinde Sevgili Peygamberimiz ve etrafında Eshab-ı Kiram efendilerimiz oturmuşlar. Bu kırk kişi otağın taşrasından bakıp gördüler ki, tahkir edip küçümsedikleri adam, al bir elbise içinde belinde pırıl pırıl bir kılıç, Resûlullah'ın önünde edeb ve tazim ile başı önünde diz çöküp oturmuş. Resûl-i Ekrem Efendimiz buyurmuş: "Ya Hayreddin! Allah'a tevekkül et. Kendi yerine dön. Kâfirlere ve hasmın olan münâfıklara karşı zafer kazan." Rüya bitmiş, uyanıp: "Essâlâtü vesselâmü aleyke yâ Rasûlallah!" demişler. Sabahleyin bir araya gelip hali ögrenince, bizi bırakmayan üç kişi aleyhimizde konuşan diğerlerine; "Gözünüzle gördünüz mü, nerde ne varmı? Resûlullahın sancağını çekip ömrünü din-i mübin uğruna harcayan gazileri siz boş mu sanırsınız? O gâzi size de, Müslümanlığını da gösterdi. Siz de ne olduğunuzu şimdi bildiniz mi?"