Abdullah Bin Ömer (radıyallahü Anh)

Abdullah Bin Ömer (radıyallahü Anh)
Baba sözü tuttu...
Yaşı küçük olduğu için Bedir ve Uhud Gazalarına Hz. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) tarafından katılmasına müsaade edilmeyen Hz. Abdullah, onsekiz yaşlarında iken Hendek Gazvesine ve daha sonra Hz. Peygamber zamanında meydana gelen bütün savaşlara katıldı. Mekke'nin Fethinde, Mûte Savaşında, Tebük Seferinde ve Vedâ Haccında bulundu.
Abdullah bin Ömer, İslâm devleti bünyesinde meydana gelen anlaşmazlıklarla ortaya çıkan ve birbirleriyle mücadele eden gruplara karışmadı, tarafsız kaldı ve devlet kadrolarında vazife almadı. Zira oğlunu hilâfete aday göstermesini tavsiye eden sahâbelere Hz. Ömer: "Bir evden bir kurban yeter" demişti. Babasından sonra başa geçecek halifeyi seçmeye görevli olan şûrâya sadece müşâvir olarak katıldı. Hz. Ömer oğluna şûrâya katılmasını ancak aday olmamasını tavsiye etmişti...
Harâm ve şüphelilerden sakınmakta, dünyaya düşkün olmamakta örnek durumda olan bu mübarek zat, her işte çok araştırıcı, inceleyici ve dikkatliydi. Çok cömert olup, ikrâm etmeyi çok severdi. Akşam yemeklerini, yalnız yediği hiç vâki değildi. Mutlaka misâfir arar bulurdu...

"Üç şeye hayıflanıyorum"
Hac mevsiminde adamın biri ucu zehirli bir mızrak ile Abdullah bin Ömer'i ayağından yaraladı. Vücûdu zehirlendi. Bu zehirlenme vefatına sebep oldu. Bir rivâyete göre yukarıda söylediğimiz gibi bu yaralama Haccac bin Yusuf'un bir tertibi idi.
Said bin Cübeyr hazretleri anlatır:
"İbn-i Ömer'in vefat anı geldiğinde dedi ki:
-Dünyada yalnız şu üç şeye hayıflanıyorum. Sıcak ve uzun günlerin susuzluğu (oruç), gecelerin zorluklarına katlanmamak ve başımıza inen şu bagi (asi) Haccac ordusu belasına karşı savaşmamak!.."

Bütün Mahlûklar, Allahü Teâlânın Kudretindedir

Vehbi Tülek

İlimden Îmân, Cehâletten Küfür Hâsıl Olmaktadır

Vehbi Tülek

İbâdetlerin En Kıymetlisi Namaz Kılmaktır

Vehbi Tülek

Zikreden Dil, Şükreden Kalp, Sabreden Beden

Vehbi Tülek

Yasaklardan Sakınan Ve Emirlere Uyana Ne Mutlu

Vehbi Tülek