Abdullah Harrânî

Abdullah Harrânî

Cerir (radıyallahü anh) anlattı. Resûlullah efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) huzuruna bir adam geldi. Dizlerinin titrediğini gördüm. Resûlullah efendimiz bu zata: "Titremene hacet yok. Ben melik değilim. Kureyşli, kuru et yiyen bir kadının oğluyum" buyurdu. Yahudilerin Medine'de ileri gelen âlimlerinden iken, Müslüman olmakla şereflenen Abdullah bin Selâm, Medine çarşısında sırtında odun taşımaktaydı. Kendisine "Allah seni sırtında odun taşımaya muhtaç etmediği hâlde, bu şekilde dolaşmanın sebebi nedir?" diye sorulunca "Kibrimden kurtulmak istedim. Çünkü Resûlullah efendimiz, (Kalbinde bir hardal tanesi kadar kibir bulunan kimse, Cennete giremeyecektir) buyurdu" dedi.

Zeyd bin Erkâm (radıyallahü anh) anlatır: Resûlullah efendimiz bir hastalığımda evime teşrif etti ve "Bu hastalığından sana bir şey olmaz. Fakat, benden sonra yaşadığın takdirde âmâ olursan ne yaparsın?" buyurdu. "O zaman sabreder ve sevabını Allahü teâlâdan beklerim" diye cevap verdim. Resûlullah efendimiz, "Bu takdirde sorgusuz sualsiz Cennete girersin" buyurdu. Resûlullahın vefatından sonra gözlerim görmez oldu. (Bir diğer rivayette, Zeyd bin Erkâm'ın gözlerinin, vefatına yakın tekrar açıldığı bildirilmektedir.)

Bir adam, Abdullah İbni Abbâs'ın huzûruna gelerek, "Bana nasihat eyle" dedi. İbn-i Abbâs (radıyallahü anh) da, "Allahü teâlâya hakkıyla kulluk et ve Resûlullah efendimizin eshabı hakkında kötü söz söylemekten sakın. Çünkü sen, onların ne kadar yüksek derecelerde olduğunu bilmiyorsun" buyurdu. Abdullah bin Mes'ûd (radıyallahü anh) "Kendisinden başka ilah bulunmayan Allaha yemin ederim ki, yeryüzünde dilden başka uzun zaman hapsedilmeye layık bir şey yoktur" buyurdu. Yine, "İnsanlar üç sınıfa ayrılır. Bunlardan birincisi; Allah yolunda cihad edenlere, malı ve canı ile yardım edenler, ikincisi; iyilikleri emredip, kötülüklerden nehyederek dilleri ile cihad edenler. Üçüncüsü de; kalbi ile hakikati tasdik edip, kötülüğe buğzedenlerdir" buyurdu.

Merkebin Yükü Nedir Bir Sor Bakalım

Vehbi Tülek

İnsanlardan Bir Sıkıntı Gelirse, Affedin!

Vehbi Tülek

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek