Abdullah-ı Hadramî

Abdullah-ı Hadramî

Abdullah-i Hadrami, birçok veli zâtların ders ve sohbetlerini dinledi. Çok istifâde edip yüksek mertebelere kavuştu. Birçok kerâmetleri görüldü. İnsanlar, çeşitli yerlerden kendisini görmeye ve sohbetlerini dinlemeye gelirdi. Yüzlerce talebesi vardı.

Bir defâsında talebelerinden büyük bir cemâatle, hocası Ahmed bin Cud'u ziyârete gitmişti. Huzûruna vardıklarında; "Hoş geldiniz evladlarım. Yola çıktığınızdan beri melekler sizin etrafınızı sarmışlardı" dedi.

Talebelerine nasihat ederken; "Sizden biriniz nerede olursanız olunuz, herhangi bir sıkıntıya düşerse, beni vesile ederek Allahü teâlâdan murâdını istesin. Biiznillah istediğine kavuşur. Allahü teâlâ, veli kulları vâsıtasıyla insanların müşküllerini çözer" buyurdu... Talebeleri sıkıntıya düştükleri zaman, Abdullah-ı Hadrami'yi vesile ederek, Allahü teâlâdan sıkıntılarını gidermesini istediler. Hocalarının yetişerek, Allahü teâlânın izniyle onları sıkıntıdan kurtardığı çok defâ görüldü. Şöyle anlatılır:

Ebû Mehre adındaki zât, önceleri Sa'id bin Îsâ'nın talebelerinin ileri gelenlerinden idi. Daha sonra Abdullah-ı Hadrami'nin sohbetlerinde bulundu. Onun sevdiği yüksek talebelerinden oldu. Bir zaman Ebû Mehre, ilk hocasını ziyârete gitti. Huzûruna girdiğinde eski hocasının hâtırının kaldığını gördü. Sonra kendisinde, his, zevk ve istek ne varsa kaybolduğunu anladı. Berâberinde amcasının oğlu vardı. O zaman Abdullah-ı Hadrami hazretlerini vesile kılıp, Allahü teâlâya yalvardı. O ân Abdullah-ı Hadrami orada görüldü ve Ebû Mehre'yi düştüğü sıkıntılı durumdan kurtardı. O da eski hâline tekrar kavuştu. Sa'id bin Îsâ, bu durumu görünce hayret etti. O zaman Abdullah-ı Hadrami buyurdu ki: "Bu talebenin elinden siz tuttunuz. Fakat kalbi bizimledir..."

İmâm-ı Yâfii onun hakkında; "Çok kimseler rüyâda, Resûlullah efendimizin kabr-i şerifinden, Abdullah-i Hadrami'nin kabrine akan bir nehir gördüklerini anlatırlar. Âlimler, bunu Resûlullah efendimizin ona yardımının çokluğuna delil olduğunu bildirdiler" buyurdu.

Abdullah-ı Hadrami, vefâtı yaklaştığında, yanında bulunanlara; "Yavrularım, melekler âlemini görüyorum. Melekler âleminde de Peygamberimizi görüyor, müşâhede ediyorum" dedi ve biraz sonra da ruhunu teslim etti...

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek

İmândan Güzel Bir Nîmet Yoktur

Vehbi Tülek