Abdullah Razi

Abdullah Razi
Dinle, iyi dinle! İbrâhim aleyhisselâm ateşe eriştiğinde, ateş ona selâmet oldu. Zira onun kalbi, hakiki ateşle yanmıştı. Bunun içindir ki, "Sen olmasaydın kâinatı yaratmazdım" makamının sahibi, yani Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem); "Benim kadar hiç kimse eziyet çekmedi. Hazret-i İbrâhim'in ateşe atılması belâ değildi. Hazret-i Zekeriyyâ'nın parça parça edilmesi sıkıntı değildi. Belâ ve sıkıntı, bizim başımıza dökülendir. Bizi, gök ve yer ehlinin önüne geçirdiler ve Âdem aleyhisselâmın zürriyetinin günahlarını, benim şefaat eteğime bağladılar" buyurdu.
Bir kimse, bir dervişe gidip; "Birkaç gün seninle beraber olayım" dedi. "Ben olmasam kiminle olacaktın?" diye sordu. "Allahü teâlâ ile" dedi. "Benim olmadığımı kabûl et ve şu anda Allah ile ol" buyurdu.
Bir gün dünyâ ehli zengin birisi, bir dervişin evinden su istedi. Ona tatsız, ılık bir su verdiler. "Bu su sıcak tatsızdır" dedi. O derviş; "Ey efendi, biz zindandayız. Zindanda olan iyi su içmez" dedi. Evet, Yahyâ bin Muâz-ı Râzi'yi, öldükten sonra rüyâda gördüler. "Yüksek âlemde sana ne yaptılar?" diye sordular. Buyurdu ki: "Dünyâdan ne getirdin?" dediler. "Zindandan geliyorum; zindandan ne getirilir?" dedim.
Derler ki: Bir gün bir genç, zengin bir kadının kapısına geldi ve; "Ben ona âşık oldum" dedi. Bu haberi kadına ulaştırdılar. Kadın onu çağırdı ve onunla konuşmaya başladı. "Sakın bir daha bu sözü söyleme" dedi. "Edemem ki" dedi. "İkibin gümüş vereyim" dedi. "Yapamam" dedi. Onbin gümüşe kadar çıkardı. Genç, onbin gümüşü duyunca râzı oldu. Kadın bu durumu görünce, onun dilini kesmelerini emretti ve; "Bizi sevdiğini iddia edip de, bize değil malımıza râzı olanın cezası budur" dedi.
Râbi'a-i Adviyye'ye sordular ki: "Sen şeytana düşman mısın?" "Hayır", dedi. "Niçin?" dediler. "Ben dostla o kadar meşgûlüm ki, başkası hatırıma gelmiyor" buyurdu.

İnsanlardan Bir Sıkıntı Gelirse, Affedin!

Vehbi Tülek

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek