Abdülmelik Akkâdî

Ebû Eyyub Ensari (radıyallahu anh)'ın bodrum şeklinde bir yeri vardı. Hurmalarını buraya koyardı. Gül denilen cinlerden biri gelir, oradan hurmaları kaçırırdı. Ebû Eyyub radıyallahu anh, bu durumu Resûlullah Efendimize (sallallahü aleyhi ve sellem) şikâyet etti. Resûlullah Efendimiz: "Git ve cinni gördüğün vakit; [Allah'ın adı ile Resûlullah aleyhisselâma git] diye söyle" buyurdu. Ebû Eyyub radıyallahu anh geldi ve o cinni yakaladı. Fakat cin tekrar gelmeyeceğine dair yemin ettiği için bıraktı. Sonra Resûlullah Efendimize geldi. Resûlullah Efendimiz: "Yakaladığın esiri ne yaptın?" diye sordu. Ebû Eyyub hazretleri de; "Bir daha gelmeyeceğine yemin etti" dedi. Resûlullah Efendimiz: "O yalan söylemiş, yine gelecek" buyurdu. Hakikaten cin ikinci defa geldi. Ebû Eyyub radıyallahu anh kendisini yakaladı. Fakat yine bir daha gelmeyeceğine yemin edince tekrar bıraktı. Sonra Resûlullah Efendimize geldi, O da; "Yakaladığın esirini ne yaptın?" diye tekrar sordu. Ebû Eyyub hazretleri "Bir daha gelmeyeceğine dair yemin etti" diye cevap verdi. Resûlullah Efendimiz: "Yalan söylemiş, yine gelecektir" buyurdu. Cin üçüncü defa geldiğinde, Ebû Eyyub radıyallahu anh kendisini yakaladı ve; "Seni Resûlullah Efendimizin yanına götürünceye kadar salıvermem" dedi. Bunu duyan cin: "Sana bir şey haber vereceğim. Evinde Âyete'l Kürsi'yi oku, ne cin, ne şeytan sana yaklaşabilir" dedi.
Ebû Eyyub radıyallahu anh yine Resûlullah Efendimizin huzuruna yalnız olarak geldi. Resûlullah Efendimiz kendisine yine; "Yakaladığın esirini ne yaptın?" diye sordu. Ebû Eyyub radıyallahu anh olanları anlatınca, Resûlullah Efendimiz şöyle buyurdu:
"Yalancı olduğu halde, bu defa sana doğru konuşmuş. Âyete'l Kürsi'yi okuyana ne cin, ne şeytan yaklaşabilir."