Abdülmelik Füleyh Bin Süleyman
Ebu Hüreyre (radıyallahü anh) şöyle rivâyet ediyor: Resullulah efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) yanında idim. Bu sırada Hazreti Ebû Bekr ile Hazreti Ömer geldiler. Resûlullah efendimiz; "Beni ikinizle kuvvetlendiren Allahü teâlâya hamdolsun" buyurdu.
Abdullah İbni Mes'ûd (radıyallahü anh) şöyle rivâyet ediyor: Resûlullah efendimiz, "Şimdi size Cennet ehlinden birisi geliyor" buyurdu. O sırada Hazreti Ebû Bekr çıkageldi. Resûlullah efendimiz daha sonra, "Cennet ehlinden birisi yanınıza geliyor" buyurdu. Bunun üzerine Ömer (radıyallahü anh) çıkageldi.
Abdullah bin Hatab (radıyallahü anh) rivâyet ediyor: "Resûlullah efendimizin yanında idik. Ebû Bekr ile Ömer'e (radıyallahü anhüma) baktılar. 'Bu ikisi, benim için kulak ve göz mesabesindedir' buyurdular."
Ebû İmrân Hâni'nin (radıyallahü anh) rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte, Resûlullah efendimiz buyurdu ki: "İslâmda ilk sevaba kavuşan, Ebû Bekr ile Ömer'dir. Onların sevaplarını anlatmakla bitiremem."
Abdullah bin Ebû Safvân'ın (radıyallahü anh) rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Benim Eshâbımdan iki kişi vardır ki; biri yumuşaklıkla, diğeri de sertlikle emreder. Her ikisi de isâbet edicidir. Bunlar, Ebû Bekr ile Ömer'dir."
Enes bin Mâlik'in (radıyallahü anh) rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Şeyhayne (Hazreti Ebû Bekr ile Hazreti Ömer'e) dil uzatmayınız." Bilâl'in (radıyallahü anh) rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Allahü teâlâ hakkı Ömer'in dili ve kalbi üzerine koymuştur."
İbn-i Ömer'in (radıyallahü anh) rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Allahü teâlânın rızâsı, Ömer'in rızâsı, Ömer'in rızâsı, Allahü teâlânın rızâsıdır."
Hazreti Ali'nin rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Ömer'in gazabından, hışmından korkunuz. Çünkü o gazap edince, Allahü teâlâ da gadab eder."
Hazreti Ebû Hüreyre'nin rivâyet ettiği bir hadis-i şerifte buyuruldu ki: "Ömer, Cennet ehlinin ışığı ve İslâmın nûrudur."