Abdulmuttalibin Son Anları...

Abdulmuttalibin Son Anları...
"Hep istişare ederim"
Abdulmuttalib;
-Bu değerli hizmet senin olmalı. Bununla beraber, her işimde O'nunla istişare eder ve işaretine göre hareket ederim. Bu usulle hep doğru sonuçlara vardım. Şimdi de kendisi ile meşveret edeceğim. Kimi seçeceğini bizzat kendisi tayin etmeli, dedi ve Resulullah'a sordu:
-Ey varlık hikmetim! İçim sevginle dolu olarak ahiret yolundayım... Artık senden mahrum kalıyorum. Amcalarından hangisinin manevi babalığını tercih edersin?
Dalgalı siyah saçlı, kara kaşlı, kara gözlü, kırmızının güzelleştirdiği beyaz yüzlü çocuk, bir anda koşup kollarını Ebu Talib'in boynuna doladı. Efendimiz, babası Hazret-i Abdullah'la anne bir kardeş olan Ebu Talib'i seçmişti.
Abdülmüttalib memnun...
-Allah'a hamdolsun! Netice isteğime uygun tecelli etti, dedi ve devamla;
-İyi dinle Ebu Talib! Bu narin yavru, ana-baba şefkatinden mahrum kalmıştır. O'na göre davran. Seni kardeşlerinden üstün tuttuğum için, yüksek emaneti ihtimamına bırakıyorum. O'nun babası ile sen, aynı anadan doğdunuz. Öz canın kadar aziz bil ve sıkı koruyup kolla. Yeğeninin Peygamberlik günlerini idrak edersen, âlemşümul da'vetine mutlaka tabi ol! Bunlar sana baba vasiyetidir. Kabul ediyor musun? dedi.
Ebu Talib;
-Kabul ettim. Allah, gizli ve aşikar her şeyi bilir, dedi.

"Şahid olun ki!.."
Abdülmuttalib;
-Elini uzat! Elini uzat ki bu yüce emaneti sana bizzat teslim etmiş olayım, dedi. Sonra Ebu Talib'in elini sıktı ve torununu yanına alarak, kâinatın en güzel başını ve en güzel gözlerini öpüp kokladı;
-Şahid olun ki, ben cihanda bundan daha güzel bir koku ve bundan daha güzel bir yüz görmedim, dedikten kısa bir zaman sonra ruhunu teslim etti...

İnsanlara Allah Için Nasîhatte Bulun

Vehbi Tülek

Şükür, Nimeti Değil, Onu Vereni Görmektir

Vehbi Tülek

Dünyâ Için, Dünyâda Kalacağın Kadar Çalış!

Vehbi Tülek

Resûlullah Efendimiz Eshâbı Ile Şakalaşırdı

Vehbi Tülek

Nil'in Suları Azalmış Ve Kıtlık Başlamıştı

Vehbi Tülek