Abdülvehhab Sâbûnî

Abdülvehhab Sâbûnî
Feridüddin Attâr, bir sohbet esnasında ihlas hakkında şöyle bir menkıbe anlattı: Salihlerden biri bir mescide sabaha kadar ibadet etmek için girmişti. Geceleyin bir ses duydu. Sanki mescidde biri vardı. O zat, kemâl sâhibi birisinin geldiğini zannetti ve aklından; "Böyle yere büyük zâtlar ancak Allahü teâlâya ibâdet etmek üzere gelir. Bu zât beni görür, hâlime nazar kılar" diye düşündükten sonra, bütün geceyi seher vaktine kadar ibâdetle geçirdi. Duâda bulundu. Kendini nasıl göstermek istiyorsa öyle
yaptı. Seher vakti etraf ağarınca geriye dönüp baktığında bir köpeğin yattığını gördü. Kalbi utanç ateşi ile yandı ve kendi kendine; "Ey edepsiz herif! Allahü teâlâ seni şu köpekle terbiye etti. Bütün gece
köpek görsün diye ve köpek için ibadette bulundun. Ne olurdu bir gececik de Allahü teâlâ için uyanık kalsaydın. Ey nefsim! Senin bir gece bile Allahü teâlâ için riyasızca ibâdet ettiğini görmedim. Sen, Allahü teâlâdan utanmaz mısın? Kendi kadrini mevki ve dereceni şimdi gördün. Âlemde elinden bir iş gelmez. Gelse bile ancak köpeklere layık olur" dedi...
Feridüddin Attâr buyurdu ki: "Ey gâfil! Sen nefis sahibisin. Bu dünyâda kendini hesâba çek. Kalbindeki pislikleri temizlemek için mücahede et. Büyükleri de kendine kıyas etme. Zira bir veli, zehir de yese o zehir bal olur."
Vefat edeceği zaman şöyle münâcâtta bulundu: "Ey Rabbim! Gönlümüze senin hamd bahçende
yücelik sıfatlarını öğrenmek nasib oldu. Kıyamet günü ümidim sende. Dert ve pişmanlıktan başka bir şeyim yok ama keremini ummaktayım. Sırat köprüsünde Cehennem'e düşmekten, kereminle ancak sen kurtarabilirsin. Mizanda ancak sen, lütfunla günahlarımı af ve mağfiret edersin. Nefsimin
eline öyle düşmüşüm ki, doğanın eline düşmüş topal serçe gibiyim. Ey Allah'ım! Bu Attâr kulun, senin sevgi ateşinde yanmaktadır. Bana yol göster de sana kavuşayım."

İnsanlardan Bir Sıkıntı Gelirse, Affedin!

Vehbi Tülek

İlimleriyle Dalâlete Düşen Kimseler!

Vehbi Tülek

Yaşayan Maşuktur, âşık Bir Ölüdür

Vehbi Tülek

Kalan Günlerinin Kıymetini Bil

Vehbi Tülek

Tamah Eden, Dâimâ Sıkıntı Içinde Yaşar!

Vehbi Tülek