Ahmed Bin Üstâzü'l-a'zam
ÇOK MÜTEVAZI BİR ZATTI...Ahmed bin Üstâzü'l-A'zam, çok namaz kılar, çok oruç tutar, akrabâlarını ziyâret ederdi. Meşhûr olmaktan kaçınır, fuzûli sözlerden ve işlerden sakınırdı. İnsanlardan ayrı yaşamayı sever; "Onlarla berâber olmak insanı iflâsa götürür" derdi.
Ahmed bin Üstâzü'l-A'zam, mânevi yönden yüksek derecelere ulaşmıştı. Fakir olsun zengin olsun, büyük olsun küçük olsun herkese karşı mütevâzı yâni alçak gönüllü davranırdı. Cömert olup elinde olanları fakirlere ve ihtiyâç sâhiplerine ihsân ederdi.
Çok kerâmeti görülmüştür. Talebeleri ve sevenleri onu vesile ederek Allahü teâlâya duâ ederler, istek ve arzûlarına kavuşurlardı...
Bu mübarek zatın fakir talebelerinden birisini bulunduğu şehrin vâlisi hapsettirmişti. O talebe, Ahmed bin Üstâzü'l-A'zam'ı vesile ederek duâ etti. Allahü teâlâ hocasını vesile ederek yaptığı duâsını kabûl buyurdu. Vâli o kimsenin serbest bırakılmasını emretti. Hapishâneden çıkacağı sırada görevli;
-Sen bana alışılmış bahşişi vermezsen seni bırakmam, dedi. O da vazifeliye;
-Sen beni serbest bırakıyorsun. Fakat karşıma başka mâni çıkarıyorsun. Böyle yapma, dedi. Vazifeli;
-Evet mâni çıkarıyorum. Bahşişi almadan bırakmam, dedi. Bu hâl karşısında hocasına tevessül etti yâni hocasını vesile ederek hapishâneden kurtulması için duâ etti. Duâsı kabûl olunup hapishâneden rahatça kurtuldu ve yoluna devâm etti...
SEL SULARINDA BOĞULDU
Ahmed bin Üstâzü'l-A'zam şehid olmayı çok arzu ediyordu. Aczüşşehire köyüne sık sık gider gelirdi. Bâzan da sâlih zâtlar bulunması sebebiyle orada kalırdı. Kaldığı evin bulunduğu vâdide yağan yağmurlar neticesinde büyük bir sel meydana geldi. Ahmed bin Üstâzü'l-A'zam hazretleri o sırada;
"Yâ Rabbi, boğularak ölen şehiddir, bana da nasib eyle" diye dua etti ve sel sularına kapılarak boğuldu. Böylece çok istediği maksadına kavuşup şehid oldu. Terim'de Ârif-i billâh Şeyh Abdullah bin İbrâhim Bâ Kuşeyr'in mescidinin yakınında defnedildi...