Ahmed Harrâr Hazretleri
Ahmed Harrâr hazretleri sohbetlerinde buyurdu ki:"Her zaman nefsini suçlamayıp, ona muhâlefet etmeyen aldanmıştır. Nefsine rızâ gözüyle bakan mahvolmuştur."
"Allah korkusu, kalpte bulunan bir meşâleden ibâret olup, hayır ve şer nâmına kalpte bulunan her şey, ancak onunla görülebilir."
"Üzerinde dâimâ Allahü teâlânın lütfunu gören kimsenin mahvolmayacağı ümid edilir."
"İbâdet ve amel sâhibi için en faziletli şey, Allahü teâlânın huzûrundaki murâkabe hâlidir."
"Allahü teâlâya güvenip kendini zengin bilmek ne hoştur. Bir nâmerde dayanıp kendini zengin bilmek ise ne fenâdır."
"Kulluk, kulun zinetidir. Kulluğu terk eden süsten mahrûm kalır."
"Zehir ölümün habercisi olduğu gibi, günahlar da küfrün habercisidir."
SALİHLERLE SOHBET VE HİZMET
"Gönlünde tevâzûun, alçak gönüllülüğün bulunmasını isteyen bir kimsenin, sâlihlerin sohbetinde bulunması ve onlara hizmetten ayrılmaması lâzım gelir."
"İşlenen kusur ve kabahatlerden ötürü her zaman gönlü kırık olmak lâzımdır."
"Mürüvvet, insafı yerine getirmek ve hiç kimseden intikâm almayı istememektir."
"Her kim söz, iş ve hâllerini Kur'ân-ı kerime ve hadis-i şeriflere uygun yapmaz ve günahlarından dolayı kendini suçlamazsa, onu veliler sınıfından saymazlar."
Ahmed Harrâr hazretleri, vefat edeceği zaman şöyle dua etti:
"Ey yardımcıların en iyisi! Ey ümitsizlerin sığınağı! Yâ Erhamerrâhimin! Ey günâhları örten merhâmeti bol Allah'ım! Habibin, sevgili Peygamberin hürmeti için ve bütün peygamberlerin, meleklerin, peygamberinin Eshâbının ve Tâbiinin hürmetleri için, günâhı çok olan bizlere acı! Suçlarımızı affeyle!"